17 Temmuz 2012 Salı



Lütfen, içerik ile ilgili kısa bir sunum yapmama izin verin. Daha sonra ortaya sansasyonel gerçeklerin ortaya döküleceğine söz veriyorum! Lütfen sabırlı olun ve daha sonrasını okuyun.

Aryana Havah-Inuaki, reptilianul dine mine (Inuaki,reptilian benim içimde)

Bu kitap, başka bir gezegenden bir sesle temas halinde olduğu için annesi tarafından bir psikiyatriste götürülen 7 yaşındaki bir çocuk hakkındadır. Çocuğun adı David’dir ve Dünyadaki çok genç yaşına rağmen, göreceğiniz gibi, Evrene ilişkin görüşlere sahiptir.

David, psikiyatriste (onun adı Aryana’dır) duyduğu sesin başka gezegenden bir varlığa ait olduğunu söyler. Bu sesi Aghton olarak adlandırır. Onlar, her ikisi de başka bir takımyıldızından geldiler ve David Dünya’daki yolculuğunu sonlandırana kadar teması koruyacaklar. Eğer şimdi yaptığımız gibi yılları sayarsak, o burada yaklaşık 2000 yıl kalacak, ancak yakında zamanı farklı bir şekilde anlayacağız der David. İlk seans sona ermeden önce, psikiyatriste Aghton’ın ondan bir kitap yazmasını istediğini, böylece mesajının tüm Dünyaya yayılmasını istediğini söyledi.

David gezegenin İnua olarak adlandırılan yerden geldiğini ve Orion’a yakın yerleştiğini söyler. İnua’dan gelen varlıklar İnuaki olarak adlandırılır.

Bu noktada, her şey Annunaki hikayelerinden sonra yapılan bir aldatmaca gibi göründüğü için, çok az ilgimi çekmişti ve bu kitabın bir sahtekarlık olacağından korkuyordum. Ancak kısa bir süre sonra bunun durumun böyle olmadığını anladım, lütfen sonuna kadar sabırlı olun. İnuaki’ler Annunaki’ler ve bizim aramızdaki bağlantı hakkında konuşmadan önce size ilginç bir şeyler sunmama izin verin.

David İnua’yı Dünyadan daha güzel bir gezegen olarak tanımlar. Benzer kıyılara sahiptir: dağlar, ovalar, sular, ancak bitkiler farklıdır. Ve İnua’daki ağaçlar bizim gümüş gibi görünen, sadece küçük bir daha beyaz renklere sahiptir. Mevsimleri vardır, ancak David’in gerçekten çok sevdiği kış yoktur. Aynı zamanda denizleri ve okyanusları vardır. Denizlere Avata ve okyanuslara Surim denir.

İnuaki’ler 2 bacak üzerinde 2 metre yükseklikte olan ve bizim gibi yürüyen varlıklardır. Onlar bizimkiler gibi yumuşak bir cilde sahiptirler, ancak kertenkeleler gibi görünürler. Aynı zamanda iki elleri ve her birinde 3 parmakları vardır. Ayrıca kalın ve güçlü bir kuyruğa sahiptirler. Onların ciltleri beyazdır ve gözleri altın-menekşe rengindedir. Vücutlarında hiç kıl bulunmaz. Onlar iki farklı şekilde iletişim kurarlar: bizim yaptığımız gibi konuşarak ve a telepati yoluyla. İnuaki’ler et yemezler; sadece sebze, meyve ve tahıl yerler.

Bunlar Evrensel Matriks hakkında David’in kendi sözleridir:

“Evrensel Matriks enerjinin bağımsız bir türüdür. Tüm varlıklar ondan yapılır ve herkesin ait olduğu yerdedir. Enerjinin, içinde saklandığı ana şeklidir: Tüm Evrenlerden (David 10 farklı evren olduğunu söyledi) tüm fikirler, düşünceler, izler ve her zaman yaratılan ya da yaratılacak olan herşeyin enerjileri. Herhangi bir istek, söz ya da fikir bir titreşime sahiptir. Bir şeyi düşündüğünüz zaman, bu etki resim-düşünce-enerjiye dönüşür ve isteğinizin gerçekleşmesine izin verecek olan Matriksten özel bir bölüme erişir. Bu bir tohumu ekmek, hasat etmek için büyümesini beklemek gibidir.

Gerçek şu ki, şimdi, insan varlıkları her zaman sahip oldukları en büyük yaratıcı güce sahiptirler. Ancak her şeyden önce,  bir insan varlığı  zihni ve üst benliği arasındaki bilinç bağlantısı yeniden kurmalıdır. Üst benlik gerçektir. Gerçek, hakiki bilgi, her birimizin içinde gizli durur. Bu herkesin sahip olduğu, ancak mevcut müdahaleyle yüksek derecede karartılan  Matrikse doğrudan erişimdir.”

 David Evrensel Matriksin, birisi iyi bir şey ya da kötü bir şey yaptığı zaman nasıl çalıştığına dair bir örnek verir:

“Bu enerji Matrikse girdiğinde, iyi düşünce, yardım etme arzunuz orada bir iz bırakır. Bu enerji depolanır ve ona ihtiyaç duyduğunuz bir zamanda, size geri gönderilir.

Kötü davranışlar (eğer onu bu şekilde adlandırırsak) negatif enerjinin resmi-düşüncesidir. Hiçbir şey bu nedenle Matrikste meydana gelmeyecek. Yaratıcı ondan acı çekmeyecek olandır. Gerekli görüldüğü zaman, negatif enerji yaratıcıya geri gönderilecek. Bir denge olmak zorundadır. Ne kadar negatif resim-düşüncelere sahipseniz, o kadar bunlara maruz kalacaksınız. Çünkü Matriks, ilk durumunda, uyum, sevgi ve mükemmelliktir. Böylece kutupluluğunu karşılamayan tüm gerçekler ortadan kaldırılmalı ve atılmalıdır. Ve bu nasıl yapılacak? Onu yaratan kişiye geri göndererek, çünkü sadece yaratıcı bu ürünü enerjiye ve unsurlara dağıtabilir.”

Aryana tarafından David’e birinin bir soruya doğru, gerçek cevabı nasıl bulabileceği soruldu. David’in cevabı şudur:

“Gözleriniz kapalı durun ve Gerçeği bulmak için Matriksle bağlantı kurmak istediğinizi düşünün. O zaman kendinize şöyle deyin: Eğer cevap evetse, o zaman bedenim öne doğru eğilsin; eğer cevap hayırsa, o zaman bedenim geriye doğru eğilsin. Bu çok basittir. Verilen cevap her zaman gerçek olandır. Cevabını bildiğiniz bir soruyla başlayabilirsiniz: ancak dikkatli olmalısınız. Kendinize cevabı bilinçli olarak vermeyin. Kendinizi şaşırmaya bırakın. Hiçbir şey bilmiyormuş gibi sorun.”

(sorun ve daha sonra zihninizi boşaltın. Matriks size doğru cevabı verecektir.)

Daha sonra David, Aryana’ya Dünyanın beşinci boyuta giren bir titreşimsel sıçrama yapacağını söyler. Bu kafa karıştırabilir, çünkü bir üçüncü boyutsal dünyada yaşadığımızı düşünüyoruz. Aryana ona böyle söylediği zaman, David gerçek dördüncü boyutsal dünyada yaşadığımızı söyledi, çünkü bir boyutu geçici taraf olarak düşünmeliyiz. O halde, zaman bir boyuttur ve biz şimdi dördüncü boyuttayız.

(Farklı kaynaklardan bir araya getirdiğim şeye göre, titreşimsel sıçramadan sonra, beşinci boyuta ve dördüncü yoğunluğa gireceğiz. Dördüncü yoğunluk insan bedenine büyük değişiklikler getirir, onu daha hafifletir ve şekil ve yapıda farklı kılar. Ancak David her gezegenin sıçrama meydana geldiğinde farklı bir misyona sahip olduğunu söyledi (her zaman yeni bir deneyim). Bizim misyonumuz tüm değişiklikleri deneyimlemek olacaktır, ancak kendi şeklimizi ve yapımızı koruyarak. Aynı şey Dünyaya da olacaktır. Bu daha önce hiçbir zaman yapılmadı ve biz bunu ilk deneyenler olacağız. Bu aynı zamanda bizim dördüncü yoğunluğa erişmeyeceğimiz anlamına mı geliyor? Bilmiyorum. Ancak bildiğim şu ki, bedenimiz biraz hafif olacak, ancak görünüşte başka bir büyük değişiklik olmadan. Biz aynı zamanda yeni enerjetik DNA dizileri alacağız. Son bir sonuç olarak, bu belki de bizim büyük değişikliklerimizin enerjetik bedenlerde olacağı, fiziksel bedenlerde olmayacağı anlamına da geliyor. Değil mi?)

Her gezegen kendi titreşimine sahiptir. Ve bütün varlıklar ona uygundur. İnsan varlıkları, örneğin, Dünyanın titreşimine uygundur.

Bir insan varlığı öldüğü zaman, ruhu bedeninden ayrılır ve Matrikse döner. Aynı zamanda her ruh, Matriksin bir düzeyine uygun düşen kendi kişisel titreşimine sahiptir. Ancak her ruh Dünya’nın frekansının üzerinde gelişirse, artık Dünya’da yeniden doğmaz. Bu ruhun tüm derslerini öğrendiği ve frekansını Dünyanınkinden daha yükseğe çıkardığı anlamına gelir. Bu gelişmiş ruhlar, Dünyanın koordinatörleri olarak Matrikste kalır ve arayışımızda bize yardım ederler. (Evrende iyi ya da kötü gibi bir şey yoktur; yalnızca yüksek/düşük ya da pozitif/negatif frekanslar ya da titreşimler vardır)

Eğer Adolf Hitler gibi düşük titreşimli bir ruh Dünyada bedenlenebildiyse, bu Dünyanın çok düşük bir titreşime sahip olduğu anlamına gelir. Eğer bugün başlarsa, Dünyanın titreşimi daha iyiye doğru değişir, bu günden itibaren düşük titreşime sahip hiçbir ruh yeniden Dünyada bedenlenemez, çünkü Dünya gezegeninin titreşimi negatif ruhun titreşiminden daha yüksek olur. Negatif titreşime sahip ruhların yerleri değiştirilir. Bir gezegenin titreşimi onun üzerinde bedenlenen ruhların titreşimleriyle yaratılır. O halde Dünyanın düşük titreşiminden biz sorumluyuz. Onu biz yarattık.

David’e göre Dünyada bedenlenmek için, Inuaki’ler Dünyanın Matriksine müdahale etti. Dünyada bedenlenme olasılığını kendi ruhlarına vermek için diğer gezegenlerden diğer varlıklar da öyle yaptı. Onlar burada kendi titreşimleriyle Dünyanın titreşimini yükseltmek ve titreşimsel sıçramadan önce ve sonra ona yardım etmek için buradadırlar. Bazılarımız insanlara ve Dünyaya 2012’denönce ve sonra yardım etmek amacıyla diğer Gezegenlerden gelen yaşlı ruhlarız. Bazıları hatırlar, bazıları hatırlamaz. 2012’den sonrasına kadar herhangi bir şeyi hatırlamak onların programında değildir. 



David:  "Inua, uzun zaman önce yaklaşık 800.000 Dünya yılı önce dünya gibi bir gezegendi.  Bugünün İnuaki’sini andıran ilkel yaratıklar  yerleşti. Bir noktada, İnua’ya içinde iki yabancı, saldırgan, ancak çok gelişmiş iki varlık olan bir gemi indi.  Onlar toprak ve suyu incelediler ve örnekler aldılar. Ayrılmadan önce iki İnuaki çocuğu da beraberinde aldılar. Onlarla temas kuranlar doğaüstü varlıklar tarafından ziyaret edildikleri fikriyle kaldılar. Bu onların geldikleri deniz taşıtıyla, aynı zamanda yere çakılmış bıraktıkları özel bir araçla da ilgiliydi. Evrimin düşük derecesindeki İnuakiler araca tapmaya başladılar. Bu ziyaretin üzerinden yaklaşık iki kuşak alan uzun zaman geçti…”

Aryana: Uzaydan gelen yaratıklar neye benziyordu?

D: Bugünün İnakilerine benziyorlardı, ancak derileri koyu griydi ve kül rengi gözleri vardı. Sırtlarında, omurgaları boyunca, yeşil kahverengi renkte büyük ve kalın çivilere sahiptiler. Derileri sertti. Ve tuhaf bir koku vardı. Garip, fare ve kükürt gibi.  



Bir Reptilian-Annunaki şuna benzer: sadece daha kaslı, 2,5-3 metre uzunlukta, daha büyük gözler ve koyu gri renk.

İlk başta, herkes iyi olduklarını düşündü. İnuakiler güven duydu, çünkü ziyaretçiler o zamandan itibaren İnuakilere benzer varlıkların eşlik ettiği ziyaretçiler geldi. Hiç kimse bunların geçmişte onlarla gidenlerin soyundan olduklarını fark etmedi. Bu nedenle, iki tür arasındaki etkileşim kolayca ilerledi. Bu yeni sakinler gezegenle ve İnuakilere ilerleme getirdi. Onlar araçlar getirdiler. Bu araçlar hem basit ve hem de karmaşık makinelerdi. Onlar  İnuakilerin  bunları kullanmalarından ve nasıl ateşle oynadıklarından hoşlandılar. Daha sonra, onlardan birkaçını ve görevlendirilmiş liderleri seçtiler ve onları nüfusu yönetmek ve kontrol etmek için aldılar. Ancak İnuakiler kolonileştirmeden beri doğan torunların farklı olduklarını gözlemediler. Onlar daha becerikli ve yetenekliydiler.

Çünkü yeni sakinler kendi genetik materyallerini, Inuakilerinkilerle birleştirdiler. Bu şekilde, İnuakinin yeni bir kuşağını yarattılar, çünkü onlar getirdikleri araçların kullanabilen daha becerili işçilere ihtiyaç duydular.

A: Onlar İnua’da ne arıyordu?

D: Altın, silikon, kristal ve diğer cevher türlerini istiyorlardı. Onlar materyalleri evlerine gönderiyorlardı. Onları gemi inşa etmek ve türlerini sürdürmek için kullandılar.

A: Ve kim onlar?

D: Onlar kendilerini Annunaki olarak adlandırdılar ve Drako adı verilen bir takımyıldızından geldiler. “

David, Aryana’ya İnua’nın tarihini ve Annunakilerin İnuakileri kontrol etmek amacıyla nasıl bir dini kurduklarını anlatır. O  tarihte bir noktayı, 30.000 yıl sonra, İnuakilerin köleler olduklarını ve Annunakilere karşı savaştıklarını fark ettikleri zamanı söyler. Uzun ve kanlı bir savaştan sonra, Annunakiler İnuayı  bırakmış gibi davrandılar. Ancak bu bir yalandı, çünkü halen kaçtıkları yer altı üslerine sahiptiler. Onlar bazı sadık İnuakilere güçlerini verdiler. Görevlendirilmiş İnuaki liderleri öldüğü zaman, onları çocukları tıpkı bir monarşi gibi liderliği miras aldı.

Mirasçılar çocukluktan itibaren Annunakilere hizmet etmek için eğitildi. Bu şekilde, Annunakiler sonraki 200.0000 yıl boyunca yeraltından İnuayı yönetti.

Ancak nihayet olarak, bu kadar uzun zaman sonra bazı iyi şeyler olmaya başladıktan sonra, titreşimsel bir sıçramaya gitmeye hazırlanmaktaydı. Yeni titreşim artık Anunnakilerin kalmasına izin vermedi. Onların titreşimleri çok düşüktü, bu nedenle onlar sonunda İnuayı terk etti. Onlar diğer göksel bedenlere gittiler.

Sonra, David Aryana’ya Annunakilerin İnuakileri kimyasallarla ve suya, toprağa ve havaya yaydıkları  zehirlerle nasıl kontrol ettiklerini söyledi.

DAVİD DÜNYANIN KOLONİLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KONUŞUYOR:

Aryana:  “Bugün Dünya hakkında konuşmak istediğini söyledin.

David: Evet. Size İnua üzerinde meydana gelen şeyi söylemek istedim,  Dünya’da meydana gelen kolonileştirmeyi kastediyorum.

Aryana: Kim bizi kolonileştirdi?

David: Annunakiler. Yaklaşık 500.000 yıl önce buraya torak ve su örnekleri alan bir gemiyle geldiler, daha sonra ayrıldılar. Biraz zaman sonra, İnuadan aldıkları İnuakileri getiren daha çok gemi geldi. Annunakiler eğer İnuakis Dünyada çalışırsa, bunun daha kolay olacağını düşündüler, çünkü Dünyanın nüfusu çok ilkeldi. Zamanla, daha çok iş gücüne ihtiyaç duydukları ve aynı zamanda İnuakiler onlara karşı isyan ettikleri için, seçenekleri yoktu ancak insanları almak ve onları çalıştırmak zorundaydılar.

Böylece, bundan önce, Annunakilerin başlangıçta (Sümer tabletlerine göre) kendilerine çalıştıklarını biliyorduk, ancak gerçekte başka reptilian ırklar burada onların köleleri, İnuakiler olarak çalıştılar.

Ancak insanlar becerilere sahip olmadıkları için daha kötü şeyler de yaptılar, böylece bu insan genetik modifikasyonuna nasıl başladıklarıdır. Sadece bu zaman İnuakilerden genetik materyalleri aldılar, kendilerinden değil.

A: Daha sonra, niçin İnuakilere benzemedik?

D: Anunnakiler her zaman çevreye mükemmel bir şekilde uyarlanan şeyi korudular. Bizim görünüşümüz geldiğimiz çevreye uyarlandı; beden mükemmel bir şekilde gezegenimizin koşullarına uyar. Bu ilk genetik modifikasyondu. Aşağı yukarı 40.000 yıl önce, mevcut DNA’nın yanı sıra, Annunakiler kendi genetik materyallerini de eklediler, çünkü insanlar Annunakilerin gerçekte kim olduklarını anlamaya başladılar. Böylece onlar bizi kendi yapılarına daha benzer yaparak onları kabul edeceğimizi düşündüler. Ancak ikinci modifikasyon tüm nüfusa yapılamadı. Böylece doğrudan Annunakilerden ek DNA alanlar ile İnuakilerden alanlar arasında bir karışım ortaya çıktı.

Ancak, aynı zamanda saf kan iplikleri de vardı ve bu aileler Annunaki kan koruyuculuğunu kusallıkla korudu. Onlar kendi kökenlerine saygı duyarlar ve kan karışımını kabul etmezler. Annunakiler asla Dünyayı bırakmadılar, İnuada meydana geldiği gibi, onlar buradadırlar ancak gözlerimizden gizlidirler. Onlar gölgeden bizi yönlendirenlerdir. Onlar dünyayı yönetirler! Hükümetlerimiz onların kontrolü altındadır.
İnsanlar onlardan DNA’larının bir kısmını ve beyinin bir alanını miras aldılar: negatif duygulara ve saldırganlığa yükümlülük.

Yaklaşık 6500 yıl önce, kitlelerin başkaldırısıyla ilgili olarak, Annunakiler bir köşeye çekilmeye ve gölgede çalışmaya karar verdiler. Onlar gizli örgütelrini kurdular ve bugünün dinlerini oluşturdular. Sonra, rahiplerini yetiştirdiler ve onları kendi çıkarları için çalışmaya gönderdiler. Onlar kırpılmış doğmaları ve doğruları başlattılar. Bu onlar için çok iyi bir şey olduğunu ispatladı, çünkü insanlar onlara ibadet etmeye ve itaat etmeye başladılar.

Bu gizli örgütlerin amaçlarından biri de bu doğruları aktarmaktır. Bugün bu okült örgütler tüm dünya üzerinde kurulmuştur. Onlar hükümetler, ulusal kurumlar ya da şirketler, bankacılık sistemi, ordu ve polis, kanunlar, eğitim ve medya aracılığıyla çalışırlar. Onlar her yerdedir. Dünyayı yönetirler. 

A: Ve bu şeyleri nasıl yönettiler?D: onlar eski bir ırktırlar. Bilgileri çok yoğundur ve çok iyi planlanmıştır. 

Ustalaşmış öze sahiptirler ve Evrenin tüm yönlerini bilirler. Onlar iyi astrologlardır ve insan zihnini, havayı, enerjiyi ve ruh halini etkileyebilirler. Onlar her şeyi, herhangi bir zamanda ve ne zaman isterlerse yapabilirler. Hatalı ve çarpıtılmış algılamaları yararlı olduklarına ikna ederek, dini kullandılar. İnsanları astrolojinin şeytani bir öğreti olduğuna inandırdılar.



İnsanları rüyaların şeytan tarafından gönderildiğine ikna ettiler. Gerçekte bildiğimiz gibi bir şeytan yoktur. Ve rüyalar gerçekte Evrene ve Matrikse açılan yoldur. Dünya pek çok yararlı alanlara ve aktarıcı yetenekleri olan alanlara sahiptir. Bu alanların tümünde, bu yararlı etkileri nötralize etmek için dev anıtlar yerleştirildi.

Onlar dünyayı insanın sezgisini imha ederek, politikayı kullanarak ve özellikle de finansal sistemi kullanarak, şeytanca bir beyin yıkama programını kullanan dinle yönettiler. Gerçekte Annunakiler bizim paramızdır. Onlar bize yiyecek, ısınma, okullar, evler, tatiller, sağlık ve her şeyi verirler.

Kraliyet aileleri onların torunlarıdır. Bizim Başkanımızın damarlarında onların kanı vardır. Şu ya da bu şekilde, onlar bu okült örgütlerle ilişkilidirler. Kraliyet aileleri ve başkanlar onların kökenlerini bilirler ve buna saygı duyarlar. Biz doğduk, yaşadık ve öldük, onlar için. Bilim de onlarındır. Belirli bir derecede, dinin yerini alır.

Bugünün biliminin gerçekle ve Matriksle yapacak bir şeyi yoktur. İnsan evrimindeki bir zaman noktasında, dini doğmalar hakkında şüpheler ortaya çıkmaya başladı.

Annunakiler kendi üstünlüklerinin ve beyin yıkamalarının devam etmesi için bir yol bulmak zorundaydılar. Böylece bilimi buldular. Onlar insanların uyanacaklarından dehşete düştüler.

Onların diğer göksel bedenlere erişimi donduruldu, çünkü Matriksin onları modifiye etmek üzere olduğu bir noktaya eriştiler. Onların önce soyları kurutulacak ve sonra dönüştürülecekler. Onlar bunu istemezler, çünkü çok korkarlar. 60’lı yıllardan beri, Dünyanın karması temizlenmeye başladı. Daha çok seçilmiş varlıkların Dünyada bedenlenmesine izin verildi. Kitlesel bedenlenmeler başladı. 90’lardan sonra bu bedenlenmeler artmıştır. Yeni gelenler paranormal olarak adlandırılan yetenekleri geliştirebildiler. Siz ve benim aramda bile, onları niçin bu şekilde adlandırdığınızı anlamıyorum, çünkü bu yetenekler çok normaldir. Yeni gelenler Annunakilere büyük tehdit oluştururlar, bu nedenle 60’ların başlamasıyla, onlar da her geçen yıl bizim yiyeceklerimizi zehirlemeye başladılar.

Yiyecek ve içecek, ilaç olarak aldığımız her şey, yıkandığımız su, her şey programlanıyor. Suya ve yiyeceklere eklenen tüm kimyasallar, ilaçlar, gıda takviyeleri insan beyninin belirli uyaranlara tepki göstermesi, ya da tersine göstermemesi için düzenleniyor.

Aşılar en büyük sahtekarlıktır. Benim annem, beni bunlardan birini almaya zorladı. Bu nedenle, kişisel olarak mikropların çakralarıma nasıl saldırdığını gördüm; daha sonra kötü bir şekilde lenfatik sistemi ve bezleri etkileyerek, tüm bedenime yayıldı. Çok hasta oldum.

Annunakiler insanların uyanmasını ve gerçeği anlamasını istemezler. Bu nedenle, bizi yanlış bilgilerle ve bizi atalet içinde tutmak için tasarlanmış maddelerle zehirlerler. Bu maddeler epifiz bezini bloke ederek onun engelleyicisi olarak işlev görür. İnsan salgı bezleri çok önemlidir. Örneğin, eğer bilinçli bir şekilde timüs bezini aktive edersek, yaşamlarımızı uzatabiliriz. Her bez önemli bir amaca sahiptir. Onları uygun bir şekilde ayarlamak için doğrudan Matriksten bilgimizi almaya ihtiyacımız var, Dünyanın, şimdi yaptığımız gibi düşük alanlarından değil. Daha düşük alanlarda, düşük frekansın form, düşünce, enerjileri saklanır. Annunakiler tarafından yaratılan suni blokajlar nedeniyle, gerçek bilginin olduğu Matriks yerine, sadece buradan bilgimizi alıyoruz.

Burada, Annunakiler şeytan, korku, nefret, dehşet, fobi, ölüm ve daha fazlası ile ilgili her şeyi depoladılar. Onlar bedenimizin ötesinde varolduğumuzu, tıpkı Yaratıcı gibi, özgür ve sınırsız olduğumuz Evrensel bilinçliliğin bir parçası olduğumuzu anlamamızı istemezler. Çok toksik bir madde olan fluoride diş macununda bulunur. Dişe hiçbir etkisi yoktur. Bize, epifiz bezinin engelleyicisi olarak, kasıtlı bir şekilde verilir. %100 toksiktir.

(Yararlı makaleler- sağ tıklayın ve yeni bir pencerede açın)
1.     Fluoride: İnsanlar için çok toksik bir madde
2.     Epifiz bezi: Evrensel Matriksle bağlantınız
3.     Epifiz bezi nasıl temizlenir?

Ancak, bu maddelerin yakında işe yaramayacağını bilirler, bu nedenle bize ve Matrikse müdahale etmek için yeni yollar yarattılar. İletişim cihazları, cep telefonları ve gama ışınlarıyla enerjetik bombardımanı kullanıyorlar. Ancak başarıl olmayacaklarını kesinlikle biliyorum. Matriks Dünyayı uygun şekilde ayarlamak için çalışır ve Şubat 2013’e kadar her şey istikrarlı olacak. Yeni bir çağ başlayacak. İyinin ve barışın bir çağı. İnsan varlıklarının iyi olduklarını ve İnuakilerin DNA’larından yaratılan her şeyin özel olduğunu bilmenizi istiyorum. Onların hemen hemen tümü şimdi yeni çağda olacaklar. Onları caddelerde görüyorum, onları kardeşler olarak fark ediyorum.

A: Kimin Annunaki kanına sahip olduğunu nasıl bileceğiz?

D: Konuştuğunuz kişinin gözlerine bakın, sadece gözlerine. Gülüşünü ve mimiklerini dikkate almayın. Daha sonra kendinize bu kişinin İnuaki ya da Annunaki olup olmadığını sorun. Üst benliğiniz cevap verecek.

A: Annunaki kanına sahip olanlara ne olacak?

D: Onların kendi yolları var. Biz Matriksin planlarına müdahale etmemeliyiz. Onlar yeni enerjiye karşılık vermeyecekler, onların yapıları farklıdır.

Sıçramadan sonra, Dünyada sadece sevgi, barış ve uyum olacak. İnsan varlıkları savaşın, çatışmaların ve şeytanın zamanının geçtiğini anlamak zorundalar.
Eğer yardım etmek isterseniz, o zaman değişimin meydana gelmesini isteyin! Değişimin aktif katılımcıları olun. Annunakilerin maskesini düşürün ve onları tüm Dünyaya gösterin! Onları görebilirsiniz ve benim gibi pek çok insan vardır. Ben sadece bir çocuğum ve hiç kimse beni dinlemez ve onları görenler konuşmaz, çünkü başkalarının ne düşüneceklerinden korkarlar. Ancak bu Yaratıcıdan bir hediyedir ve onlar bunu kullanmalıdırlar. Onları görenleriniz KONUŞUN! Parmaklarınız onlara doğrultun! Onları görenler Matrikse daha yüksek bir erişime sahiptirler. Bu beden ve üst benlik arasındaki bağlantının anlaşılmasıyla başarılır.

A: Üçüncü göz olarak adlandırdığımız şey hakkında konuşacağınızı sanıyorum.

D: eğer onu bir göz olarak adlandırmak isterseniz, o zaman bunun birinci olduğunu, üçüncü olmadığını bilin. Sadece ondan aldığımız bilgiye güvenmeliyiz. Üst benlik gerçektir. Matriksle bağlantı kurduğunuz zaman, şöyle deyin: “ gerçeği görmek istiyorum!” Üst benlik ne yapacağını bilecektir. Size parça parça gerçeği verecek, bütün olarak değil. İnsan beyni bu kadar çok bilgiyi işleyemez.

2. İkinci kitapta, Aryana David ile yeniden temas kurar. 

David Romanya’da meydana gelecek önemli şeyler ve atalarımız hakkında konuşur.

Lütfen burada bazı şeyleri eklememe izin verin.
Dakyalı (Dacian) insanlar büyük ezoterik bilgiye ve büyük ruhsal güce sahiptirler. Onlar gerçeğe erişime sahiptirler, kırpılmış bilgiye değil. Onlar aynı zamanda, hem eril hem de dişil enerjileri dengeli bir biçimde birleştirmeden, Dünyada Tanrıyı ortaya çıkaramayacaklarını bilirler. Tanrı olmak için üstün evrimci aşama değildir. Sadece her insan varlığının bir olabilmesi değil, aynı zamanda bizim ilk önemli evrimci görevimiz olduğunu da. Biz “Tanrı” kavramını çok yanlış anlıyoruz.
Dakyalı insanlar kendi yaşamlarını mükemmel bir denge içinde yaşadılar ve kendi ezoterik ritüelleri insanlar için ve gezegen için harikaydı. Onlar Evrensel Matriksle uyum içinde yaşadılar ve onların çoğu bizim Tanrı olarak bildiğimiz ruhsal aşamaya erişebildiler. Kendi ritüellerinde eril ve dişili birleştirerek, bu ilk amacın çok yakınına erişebildiler, ancak bir Tanrı olmadan önceki son aşama onların ayrılmasını kapsadı. Her birey son adımları tek başına atmalıdır ve bunu yapmanın doğru yolu yoktur. Her birey kendi yolunu bulmak zorundadır. kesinlikle, pek çok kişi bu son aşamaya bile erişemedi ve her zaman çok az kişi Tanrı olabildi. Ancak Tanrılar olmayı başaranlar en güç zamanlara sahiptiler, çünkü onlar fiziksel olmaktan çok daha ruhsal oldular ve Dünyada yaşamak gerçek bir zorlu mücadeleydi. Zamolxis, Dakyalı Tanrı fiili olarak, çok daha yüksek bir ruhsal evrimi başardığı anlamda, bir Tanrıdan daha fazlasıydı.

Fiili olarak, 2012’de aldığımız enerji bilinmeyen, gizemli bir enerji değildir. Bu bedenlerimize girecek olan ve her şeyi mükemmel bir şekilde dengeleyecek olan dişil bir enerjidir. O halde, bunu ve diğer önemli gerçekleri bilerek, Dakyalılar binlerce yıl önce 2012’den sonrasına kadar bizim yapamayacağımız şeyi yapmayı başardılar.
Aynı zamanda, onların tüm bilezikleri ve “baş halkaları”, onları reptilian varlıklara karşı koruma aracyla üretim sürecinin başlangıcından itibaren onları büyüleyen reptilian şekillere sahipti.  Böylece onlar kendi varoluşlarını çok iyi bildiler.

Tüm Dakyalı bilezikleri yılan ya da sürüngen temsilleridir.



Dakyalı büyük kale “Sarmizegetusa Regia” çok özel bir yerde kurulmuştur.

Tüm kalelerin ilki önemli bir çakranın üstünde kurulur ve ikinci olarak da onun altında büyük bir şehir yeralır (Atlantis tarafından kurulan), ve Romanya yetkilileri tarafından keşfedilen şehir hakkında başka bir doküman ekleyeceğim.

Aghton Şehir köpükleri olan resimleri (bir video gibi) David’e gösterdi. David Aryana’ya altın bir parayla bir alıcı gördüğünü söyledi (diğer pek çok şey), ancak Aghton altın paranın ne için kullanıldığını  söylemeyi reddetti. Başka bir kitaptan başka doküman da ekleyeceğim ve çok önemli bir şahısın, Massini adlı bir Masonun (33. Dereceden çok daha yukarıda olan) Romanya’ya çok gizli bir operasyonda geldiğini ve altın bir parayı kapsayan bir alıcıyı ele geçirdiğini göreceksiniz. Operasyon çok ilgi çekici ve ilginçtir.

David aynı zamanda Atlantalı bir imparatorun 16.000 yıldır ilk durumunda kaldığını ve Dakyalıların onların doğrudan torunlarından bazıları olduğunu söyledi.

Daha sonra, Aryana’nın “ Annunakiye karşı Annunaki” adlı kitabında (satın aldığım ve hemen birkaç gün önce okuduğum son kitabı), O sadece Dakya kültürünü inceleyen yerel bir tarihçinin, reptilianların Dakyalıları barış içinde bırakılmak amacıyla, insanları kurban etmeye zorladıklarını söylediğini anlatır. Ancak Dakyalı kurbanlar kurban edilecekleri zamanı kendileri seçerler. Bu nüfusun geri kalanını korumak amacıyla kurban edilme tercihleriydi. Bu sevginin yüce ve asil bir davranışıydı.

Üçüncü kitap (en son) beni derinden rahatsız eden bir şey getiriyor.

Aryana uzun zaman önce diğerlerine karşı çıkan bir gruptan bir reptilian üye gibi kendini sunan bir insanla temas kurdu. O insan iki gruba ayrıldıklarını söyledi. Bir grup aynı kaldı ve diğer grup o günden beri insanlığa yardım ediyor.

Bu kesinlikle büyük bir yalan!

Lütfen hiçbir zaman benzer şeylere kanmayın. Onlar ne pişmanlık duyarlar ne de bize yardım etmeye çalışırlar. Bu onların yeni taktiklerinin bir parçasıdır, bu nedenle lütfen bugünden itibaren yeni bilgilere karşı seçici olun. Aryana kişiyi çok negatif olarak hissettiğini ve bir anda onun gözlerinin yeşile döndüğünü ve donuklaştığını söyledi. Çok iyi eğitilmiş ve soğukkanlı bir şekilde konuşurken, Aryana’nın omurgası sürekli olarak ürperdi. Sonra gelen şey çok ilginçtir ve beni çok endişelendirdi.

Bu kişi bu grubun paralel bir Evrende Yeni bir çağı, sevginin ve barışın çağını yarattığını söyledi. Aynı zamanda, Dünya’da çok kötü şeylerin olacağını, ancak aynı noktada onların Yeni Çağa erişmemiz için Dünya üzerinde portalları açacaklarını da söyledi.

Bu çok iyi planlandı- yeni kandırma yöntemi!

Yeni gezegen fiili olarak aynı Dünya’dır, ancak paralel bir Evrende ve zamansız bir “şimdi” de hapsedilmiş. Birileri portaldan girer girmez, geri dönemeyecek.

Hemen hayal edin, gezegen her yerde olacak olan büyük değişikliklere ve afetlere uğradığı zaman,  Reptilianlar sahte Yeni Dünyaya portalları açacaklar. Pek çok insanın bunun gibi bir tuzağa nasıl düşeceğini hayal edin. Müslümanlar Allah ya da Muhammed’in Cennet Bahçelerine çağrısını, Hristiyanlar Tanrı’nın ya da İsa’nın çağrısını duyacaklar, ateistler felaketler olmaksızın bir Dünya tarafından çekilecekler ve benzeri şeyler. Onlar aynı zamanda Hükümetlerin yeni yerleşilebilir gezegenler buldukları ve portalların buralara yol göstereceği bilgisini onlara vererek, insanları tuzağa düşürebilirler. Son haberler yaşamı destekleyen yeni gezegenlerin keşfedildiği ile doludur, bu kadar çok dünya dışı haberlerle dolu olan bazı şeyler…

İnsanlar reptilianların  yeni kandırma yöntemleri kullanmakta olduklarına mümkün olduğu kadar çok dikkat etmelidirler! İnsanlar bizim yerimizin burası olduğunu anlamalıdırlar ve gelen ne olursa olsun, Dünya sadece bizim evimizdir. Biz onun titreşimine uygunuz ve enerjetik olarak ona bağlıyız.


Çeviri: Bdost

1 Temmuz 2012 Pazar


Yükseliş Rehberi 4

YÜKSELİŞTE İNSAN BEDENİNİ DESTEKLEMEK
Dünya Ana ~ Karen Danrich “Mila” vasıtası ile
14 Mayıs, 2000

Ben, Dünya Ana, üzerinde yaşadığınız gezegenin bilinçliliği biyolojik yükselişe eşlik edebilen sayısız beden ağrısı ve acıları veya yorgunluk ile birlikte yükselişte toksin gideme sürecinden söz etmek istiyorum. Çoğu zaman insan çocuklarımın doğasının bu şeylerle ilgili korkuya kapıldığını ve şimdiki tıbbi kurumlardan yardım aradığını görüyorum.
Maalesef, tıp kurumları ve ilgili hekimlerin biyolojik yükseliş ile ilgili bilgileri yok ve bundan dolayı yardımcı olamıyorlar. Bunun yerine akupunktur, masaj, aromaterapinin yanısıra homeopatik veya bitkisel kaynaklardan destek aramanız için sizi yönlendiriyoruz. Bunlar, biyolojik yükseliş sürecine eşlik eden yorgunluk, ağrı ve acı periyotlarında bedeni en iyi destekleyecek olan doğal tedavilerdir.
YORGUNLUK
Yükselişte, beden büyür. Büyümekte olan bir bebeğin uzun saatler uyuması gibi, beden daha büyük bir boyuta yeniden yapılanırken, bu, yükseliş sürecinde de doğrudur. İnsanlık altı – sekiz saatlik uykunun yeterli olduğunu kabul eder ve on – on iki saat uyumakta yanlış bir şeyler olduğuna inanır. Yükselişte olanlara bedenlerinin gereksinimlerini karşılamalarını öneriyoruz, bu uzun saatler uyumayı kapsayabilir.
Yükselme seçimi spiritüel bir seçimdir. Bu seçim bedende bozulan ve hastalanan şeylerin yeniden yapılanmasını getirir ve insan bedenlenmesine yeni bir birlik bilinçliliği paradigmasını demirler. Bilinçlilik fizikseldir, ve bundan dolayı farkındalığın diğer seviyesini kucaklamak bedenin biyolojik dönüşümünü gerektirir. Bu adanma yaşamınızı buna göre yeniden düzenlemenizi, ruhsal yolculuğunuzu yaşamınızda büyük önemi olduğunu düşündüğünüz şeylerin üzerine koymayı gerektirebilir.
Şimdiki uygarlığınızda ‘kronik yorgunluk sendromu’ olarak bilinen tıbbi bir teşhis vardır, bu aslında bir yükseliş semptomudur. Bedenin titreşimi yükselirken, belli bir günde, haftada veya ayda bilinçliliği sürdürmek için daha fazla ‘chi’ gerekir. Eğer bedeninizde chi toplamakta usta değilseniz, bunun sonucu sürekli bir yorgunluk hissidir.
Kronik yorgunluk ile başa çıkmanın bir başka mükemmel tarzı Tai Chi veya Yoga yeteneği geliştirmektir. Bu yetenekler uzun zaman öncesinin yükseliş öğretileri ile direkt olarak ilişkilidir ve belli hareketler ile nasıl chi toplayacağınızı ve bedene yönlendireceğinizi öğretir. Bu yetenekler yükselme seçiminizi mükemmel destekler ve kronik yorgunluk semptomlarını tersine çevirir.
YORGUNLUK İÇİN DÜNYA ANADAN REÇETE
Yatıp uyumak yerine dışarı çıkın ve yürüyün. Beni, Dünya Anayı çağırın ve benimle bağlantı kurmayı isteyin. Parlak mavi renkli koruyucu meleklerim ortaya çıkar ve bedeninize topraklanmanız için sizi destekler. Yürürken, nefes alın, her iki adımda bir nefes alın ve her iki adımda nefesinizi verin. Nefes vasıtası ile, ruh geri çağırılır ve bedene yeniden demirlenir ve ruh eterik bedeni sevgisiyle doldurarak eterik bedeni yeniden yükleyebilir. Yürümek aynı zamanda Dünyanın eterik bedeninden sizin bedeninize chi’yi getirir, bedeninizin yeniden yüklenmesini sağlar.
Aşırı koşmak, aşırı egzersiz ve aşırı ağırlık kaldırma kas yapısında incinmiş dokular yaratır, bu bedenin daha ileri yaşlanmasına ve bozulmasına neden olur. Nazik egzersizler yapın veya yüzün, doğaya ve doğanın elementlerine bağlanın. Çoğunuz şehirlerde yaşıyorsunuz. En kalabalık yerlerde bile benimle bağlantı kurabileceğiniz parklar ve bahçeler vardır. Böyle yerlere veya okyanusa, dağlara gidin.
Şimdiki uygarlığınızda, işverenleriniz, arkadaşlarınız ve aileniz sizden alır, alır, alır. Kendi yaratıcı çabaları ve istismarları için yakıt olarak yükselmekte olanların chi’lerini alırlar. Yükselmekte olan bir varlık olarak, ürettiğiniz chi sizin kendi yükselişiniz içindir. Chi’nizi ve enerjinizi başkalarına vermeyi durdurmaya ve başkaları ile bu şekilde bağlantınıza neden olan tüm karmayı ve kontratları salıvermeye niyet etmenizi teşvik ediyorum.
Ben, Dünya Ana, bu niyetleri yaparken yanınızda duracağım ve isteklerinizin gerçekleşmesini sağlayacağım. Yükseliş, belli bir zamanda karmanın bir katmanını soymayı getirdiği için, bu niyeti her gün yapın. Yükselmek ve karmayı ve tüm kontratları salıvermek için tekrar tekrar niyet edin. Her gün bir sonraki katmana, bir sonraki seviyeye götürür.
BEDEN AĞRILARI
Bedenin her parçası yüce bir nitelik alırken, eski hücresel yapı çözünür, kristalin olan yeni bir yapıya doğum verir. Hassas olanlar için, bedenin tüm yapısında yeni titreşime izin verecek kadar dönüşene kadar bu özellikle rahatsız bir deneyim olabilir. Beden ağrıları eterik bedendeki bloke olan veya durgun olan bölgeler ile direkt olarak ilişkilidir. Yürümek ve kundaliniyi harekete geçirmek enerjisel blokajların gitmesine yardımcı olur ve ağrının geçmesini sağlar.
Beden yeni titreşime yükseldiğinde, süregiden ağrılar ve acılar geçmişe ait olur. O zamana dek, ağrıyı gidermek için bitkiler, homeopatik ilaçlar, aromaterapi, akupunktur, çamur banyoları, mineral havuzları, tuz banyoları veya masajı öneririm. Bunların geçici olduğunu bilin, beden yüksek titreşimli ‘ışığı’ taşımaya hazırlanıyor.
VİRÜSLER ve YÜKSELİŞ
Yükselişte, hücreler dönüşürken, tüm yaşamınız boyunca saklanmış olan virüsler temizlenmek için yüzeye çıkabilirler. Bazen bu virüsler kısa bir süre için ilgili hastalığın ortaya çıkmasına neden olur. Bu gerçekleştiği zaman panik olmayın ve geçeceğini anlayın.
Bu zamanlarda, bağışıklık sisteminizi kolloidal gümüş ve kolloidal altın ile güçlendirmenizi öneririm, bunlar sisteminizdeki virüs ve bakterileri yok eder. Gümüş kolloid ayrıca gözlere, kulaklara ve buruna damlatılabilir, bu bölgelerde yükseliş sürecinin sonucu olarak ortaya çıkabilecek enfeksiyonları temizler. Bunlar ve anti – viral ve anti – bakteriyal olan bir çok başka bitkiler bu zamanlarda faydalıdır, örneğin Echinacea ve Golden Seal. (Echinacea eczanelerde tablet olarak satılıyor).
Bazen sinir sisteminde bir virüs toplandığı zaman, ilgili sinirin şişmesine, sinir – sıkışması semptomuna neden olur. Bu bir yükseliş semptomudur ve geçecektir. Ayrıca, bazı sinir sistemleri rasgele yanar, istemdışı kas kasılması semptomuna neden olur. Bu zamanlarda, bazı bitkiler bu semptomlar için faydalıdır, örneğin Valerian Root, Passion Flower ve Kava Kava. (Valerian Root ve Kava Kava eczanelerde tablet olarak satılıyor).
GECE TERLEMELERİ VE ISINMALAR
Uyurken, çoğu zaman kundalini bilinçliliğiniz tarafından sınırlandırılmadan işler, gece terlemelerine neden olur. Bazen kundalini gündüz de yükselebilir, ısınmaya yol açar. Her ikisi de o özel gün veya akşam sırasında, yükselmek için gerekli karmanın yanmasının sonucudur. Bunun bir yükseliş semptomu olduğunu bilin ve korkmayın veya endişelenmeyin.
DİYET
İnsan çocuklarım diyet ile ilgili çok endişe ediyorlar. Evet, gerçekte, yarattığınız toksik kirlilik tüm türleri etkileyerek çevrenizi kirletti. Ve evet, bu toksinler gıdalarınız vasıtası ile, çoğu zaman alarm verecek miktarda bedeninize giriyor.
Panik yapmayın. Bilin ki, her toksin sadece özel bir titreşimdir. Yükselişte, eski, toksin olan titreşimleri çözmek ve dönüştürmek için yeni titreşimler ilave edilir. Bu zamanla, yıllar boyunca azar azar gerçekleşir. Bu, bedenden toksik maddeleri gideren yükselişin doğasıdır, bu toksik maddeler ayrılığın toksik düşünce formu ile direkt olarak ilişkilidir. Ayrılık giderilirken, birlik hüküm sürer ve hastalık ve bozulma sona erer.
Ne yediğiniz, yediğiniz şeyin nerede yetiştirildiği, organik olup olmadığı ile ilgili kaygılanmayın. Her besinin ‘canlı’ chi’si ve yaşam gücü var. Canlı besinler taze pişirilen ve hazırlanan besinlerdir, kutulanmış veya dondurulmuş veya paketlenmiş ve uzun süre raflarda tutulmuş besinler canlı değildir. Besin ne kadar taze ise, bedeninizin yükselmesi için o kadar çok chi sağlar.
YAĞLI BESİNLER YEMEK İSTEMEK
Yükseliş, gelişimin her aşamasına özel besleyiciler gerektirir. Beden kristalin hücre yapısına dönüşürken, her hücre kolestrol bazlı olan yeni bir yağ veya lipid tabakası alır. Bu yağ tabakası, bir zamanlar hücre duvarında veya zarında tutulan proteinden daha yüksek titreşim veya frekans taşır. İnsanın yağlı besinleri canının çekmesi yükselişin doğal sonucudur ve kendinizi yoksun bırakmamanızı öneririz. Ancak, mümkünse taze ve işlenmemiş olanları tüketin.
ŞİŞMEK VE CANI TUZLU ŞEYLER ÇEKMEK
Kristalin hücre eski hücresel yapıdan daha çok tuz veya sodyum klorür taşır. Sonuç olarak, yükselişin bazı aşamalarında canınız tuzlu yiyecekler çeker. Eğer yükselişte iseniz, tuz kullanılır ve yüksek kan basıncı veya kalp hastalığına neden olmaz. Bunun gibi, potasyum klorür, ilave edilen tuza paralel oranda salıverilir. Bu sıkça su tutulması ile şiştiğiniz bir durum yaratır, bu direkt olarak sodyum/potasyum dengesizliği ile ilgilidir. Bu zamanda diüretikler kullanmamanızı öneririz, potasyumu sistemden atmak için bol su için, deri vasıtasıyla aşırı potasyumu atmak için akşamları 45 dakikalık Epsom tuzu banyosu yapın.
PROTEİN YEMEK İSTEMEK
Kristalin hücre ayrıca amino asit zincirlerinin değişmesine neden olur. Bazı zincirler sebzelerde bulunmayan bazı proteinlerin tüketilmesini gerektirir. Bu periyotlar sırasında, haftada birkaç kez biraz taze balık, tavuk veya et yemenizi öneririm. Bazı sindirim sistemleri ağır etleri sindiremeyebilir, bu durumda balık yemek tavsiye edilir. Taze et tüketin, kutulanmış, dondurulmuş veya kurutulmuş değil. Her gün biraz protein tüketmek ruhunuzu bedende topraklamaya yardımcı olur, enerji seviyenizi devam ettirmeyi de sağlar.
Bazı insanların hayvan krallığı ile ilgili kaygıları olduğunu ve vejeteryanlığa inandıklarını görüyoruz. Hayvan krallıklarının, yükselişlerinde Dünyadaki tüm yaşamı desteklemeyi kabul ettiklerini bilmenizi istiyoruz. Bu türler tüketilmeyi kabul ettiler ve bunun birlik ve uyuma dayanan yeni bir yarın getireceği anlayışında sevinçliler. Bu nedenle kaygılarınızı bırakmanızı ve yükseliş için gerekenleri yapmanızı öneririz.
BEDENDEN TOKSİNLERİ GİDERMEK
Yükselişte, beden sürekli olarak toksin atar ve artık gerekli olmayan şeyleri salıverir ve birlik bilinçliliğine doğru köprü inşa eden yeni bir yapı geliştirir. Salıverilen toksinler sözü edilemeyecek kadar çoktur ve çoğu ya ter bezleri ve derinin gözenekleri vasıtası ile salıverilir veya böbrekler, karaciğer ve bağırsaklardan filtrelenir.
Eğer böbrekleriniz, karaciğeriniz veya bağırsaklarınızda zayıflık varsa, bu organların toksin giderme sürecini destekleme yeteneklerini artırmak için bu modeller ile çalışılır. Bu organların toksin giderme yeteneklerini artırmasını sağlamak için sistemi temizleyerek bedeni destekleyebilirsiniz. Bu organları desteklemek için kullanılabilen bir çok böbrek ve karaciğer temizleme maddeleri ve bitkiler vardır, içinizden gelen rehberliğe uyarak bunları kullanmanızı öneririz.
Bu organların üçünü de eşzamanlı olarak temizlemenin en kolay yöntemlerinden biri altı hafta boyunca haftada bir adet karpuz yemektir. Eğer karpuz bulunamazsa, eşit miktarda üzüm kullanılabilir. Hem üzüm hem de karpuz karaciğer ve böbreklerde toplanan yağları çözer ve bağırsakları temizler. Bazı bedenlerin bu işlemi aylarca yapması gerekebilir.
İlave olarak, bazı meyveler eski yoğun hücresel yapıyı parçalamak için faydalı olan sindirim enzimleri içerir. Bunlar ananas ve papaya’dır. Kutulanmış veya şişelenmiş olanlar yerine taze meyve yemenizi ve taze sıkılmış meyve suyu içmenizi öneririm.
Vitamin ve mineraller gibi diyet destekleri çoğu zaman o kadar fazla miktarda alınıyor ki, yükselmekte olan bir beden için toksik oluyor. Bunun yerine, taze et, sebze, meyve yemenizi öneririz. Bitkiler besindir ve çok konsantre değildir, tamamen saf bitkisel destekler alın.
BANYOLAR VE TUZ İLE OVMA
Eğer bulunduğunuz bölgede sülfür banyoları yoksa, ‘Batherapy’ olarak bilinen, banyonuza katılabilen, kokmaması için klorofil katılan, sülfür ve mineral karışımı vardır.
Ayrıca, banyonuza katılabilen taze volkanik külden alınan silika aspirin formu olan ‘Fango Çamuru’ olarak bilinen bir ürün vardır. Fango çamurunun etkili bir toksin giderici madde olduğu kanıtlanmıştır ve ayrıca yükseliş ile ilişkili olan küçük ağrıları geçirir. Banyonuza katılabilecek bir çok esans vardır, lavanta (yenileyici özellikleri var), yeşil nane (canlandırıcı), okaliptüs yağı (gözeneklerden toksinleri çeker). Bu üç esans tuzla ve badem yağı ile karıştırılarak kullanılabilir.
Tuzla ovma, ölü deri hücrelerini uzaklaştırır. İki bardak deniz tuzu veya Epsom tuzuna birer çay kaşığı lavanta, yeşil nane ve okaliptüs ve altı çay kaşığı badem yağı ekleyin. İyice karıştırın. Her duştan sonra avucunuza sığacak kadar alın ve tüm bedeninize yayın, iki dakika bekleyin, temizlenin ve havluyla kurulanın. Ovalama ölü deri hücrelerini giderir, esanslar toksinleri dışarı çeker.
GÜNEŞ BANYOSU
Güneşten korkmayın. Güneş, yükselmek için azar azar, bedenleyeceğiniz beşinci boyut titreşimlerini içerir. Yükselmekte olan bir beden için, güneş banyoları bedeni yaşlandırmaz. Bunun yerine, güneş bedenin ve alanın sürekli dönüşümünün sonucu olarak biriken eterik blokajları ve eterik mukozu yakar. Bedenin her iki tarafının onar dakika güneşlenmesi yeterlidir.
Güneş sizi ‘zamansızlık’ ve benimle, Dünya Ana ile birlik haline getirir. Birlik haline girmek, yaşam deneyiminizde olanlara teslim olmanızı sağlar, bu da artık size hizmet etmeyen şeyleri salıvermenize izin verir.