6 Ekim 2012 Cumartesi

İNDİGO'DAN KRİSTAL'e GEÇİŞ KRİZLERİ

a. İnsanlara ve çevreye ani aşırı hassaslık. Daha önce sosyal ve aktif olan bir kişi aniden taşıtlara kapalı olan alışveriş bölgelerinde veya restoran gibi kalabalık çevrelerde bulunmaya dayanamadığını görür. 

b. psişik yetenek ve farkındalıkta artış. Bu, en sıkça başkalarının içsel
düşüncelerini ve hislerini "işitmek" yeteneğinde tezahür eder. Eğer, kişi diğer herkesin de onun kendi düşüncelerini ve hislerini okuyabildiğini imgelerse bu telaşlandırıcı olabilir. Ayrıca, bazı çevrelerdeki veya insanlardaki negatif enerjiye aşırı hassaslık, daha önceden yakın olan bazı kişilere tolerans göstermekte yetersizlik olabilir.

c. Bu artan hassaslık panik ataklara veya endişe ataklarına götürebilir. Bunlar herhangi bir anda olabilir, kişi gece uyandığı zaman bile. çoğu zaman kişi bir neden aramasına rağmen atak için geçerli bir neden yoktur.

d. kişi uzun zaman periyotları boyunca, sadece oturarak ve hiçbir şey yapmayarak kendisini "bölgeden çıkmış" bulabilir.bu daha önce çok enerjik ve aktif olan kişiler için sinirlendirici olabilir. Bu, daha yüksek boyutlarda daha fazla zaman geçirmek ve 3. ve 4. boyutlarda daha az zaman geçirmek için sadece bilinçliliğin ayarlanmasıdır. Bununla ilgili olarak öncekinden daha uzun uyku ve dinlenme gerekir ve genel bir yavaşlama gerekli olur.

e. İnsan varlıkların tahribatı ile ilgili obsessif endişeler (kirlenme, kaynakların azlığı, yaratıklar, teknoloji vs). Bunun nedeni çok - boyutlu bilinçliliğin grup zihninin tüm seviyelerine erişebilmesidir, türlerin yaşamını sürdürmeleri ile ilgili korkuları ve endişeleri taşıyan bölümler dahil. kişi çoğu zaman kendi yasamda kalması ile ilgili olduğu için, onlar grup zihninin veya morfogenetik alanın bu bölümü ile rezonansa girmeye eğilim gösterir.

f. Nelerin Olduğunu anlamak için saplantılı bir ihtiyaç, zihni aşırı aktif hale getirir ve kişi zihnini kaybetmekten veya "yanıp tükeneceğinden" korkar. Ayrıca delirme ve gelecekte günlük yaşamı ile basa çıkamama korkusu olur. Tekrar, psikologlar ve doktorların çok az yardımcı olabildiği görülüyor.

g. Nedensiz depresyon veya kriz durumları. Bu çoğu zaman sadece, bilinçliliğin salıverilmesi gereken eski enerji tabakalarından temizlenmesidir. Deneyimi yeniden yasamaya veya "işleme tabi tutmaya" gerek yoktur, sadece bedenin enerjiyi salıvermesine izin verin. Sürece sabırlı olun ve onun geçeneğini bilin.

h. Bölünmüş uyku modelleri, çoğu zaman gece 3 kez uyanmak veya sadece saat 03'te uyanmak. Yine, bu sadece etkinliğin yeni döngülerine bilinçliliğin ayarlanmasıdır. Daha yüksek bilinçlilik çoğu zaman gece daha etkindir, çünkü daha alt boyutlar bu zamanda sessizdir.

i. Bedende garip elektriksel enerji dalgaları hissetmek. Kristal beden inanılmaz şekilde hassastır ve Güneş'e ait ve aya ait dalgaları, kozmik dalgaları, galaktik merkezden gelen enerjileri hisseder. çoğu zaman bu enerjiler,daha yüksek enerjileri taşıması için bedenin "hatlarının yeniden döşenmesi" işleminde yardımcı olurlar. Deneyim sonucu konuşarak, bunun nasıl rahatsız edici olabileceğini biliyorum. Ancak beden en sonunda bu enerji dalgaları ile baş etmeye alışır. Dolunay zamanı bunların daha yoğun olduğunu keşfedeceksiniz. Bu fenomenle baş etmenin bulduğum en iyi yolu dışarı çıkmak ve yalın ayak toprağın üzerinde durmak ve enerjinin bedeninizden geçip dünyaya aktığını imgelemektir.

j. Genellikle toksin gidermek ile ilgili olan fiziksel duyumların ve deneyimlerin tüm bir aralığı (dizisi/çeşidi). Kristal beden toksin tutmaz, her şeyin ondan akmasına izin verir. Gerçekte Kristal olmanın sonuç olarak ustalığı (hüneri) sadece her şeyin ondan geçmesine izin vermek ve hiçbir şeyi tutmamak. Çıkarmanın/ayırmanın mükemmel durumu. Ancak bu aşamada beden ister fiziksel olsun, ister duygusal veya zihinsel, yıllarca birikmiş "toksik" atığın salıverilmesine gereksinim duyar. Salıverme daima fiziksel beden vasıtası ile olur, bu aşırı yorgunluk, özellikle kalçalarda ve dizlerde eklem ağrıları, özellikle kafatasının dibinde baş ağrıları ve boyun ve omuz ağrıları olarak belirti gösterir.

k. Baş dönmesi ve "ferahlık". Bunun nedeni sizin bilinçliliğin "daha yüksek" durumlarında olmanızdır. Bu seviyelerde olmaya alışmaya ve ayni zamanda topraklanmış kalmaya gereksiniminiz var. Bu hisler Güneş patlamaları ve dolunay zamanı ile artmaya eğilim gösterir.

l. Artan iştah ve kilo alma. Bunun nedeni, bu işlemi güçlendirmek için bedenin çok fazla miktarda enerjiye ihtiyacı olmasıdır.

m. Perdenin ötesini görme yeteneği. Bu, bir realite olarak ruhların, devaların, E.T.lerin ve meleklerin farkında olmak ve onlarla iletişim kurmaktır. Eğer kişi bu tür diğer boyutlara ait farkındalığa alışık değilse çok korkutucu olabilir.

Geçisin Üstesinden Gelme Ustalıkları

Verebileceğim en iyi öğüt işlemi kabul etmek ve direnç göstermemektir. Kendi geçişim yaklaşık 18 aydır sürüyor. Anahtarın kabul olduğunu keşfettim. Bir gün uyanacağım ve tekrar "normal" hissedeceğim umudunu muhafaza ediyordum. Bu, bir daha asla ayni hissetmeyeceğimi ve yeni yerimde daha rahat hissedebileceğim ve daha iyi basa çıkabileceğimi kabul ettiğimde idi. Sonra bu yeni durumun macerasını veya pozitif tarafını keşfetmeye başlayabilirsiniz.

Aşağıda bu geçis krizleri ile bas etmek için bazı tavsiyeler var :

a. Varlığınıza olmakta olan şey ile barış içinde olun. Siz Kristal bir varlık oluyorsunuz. Bunun için başka bir deyim "Meshedilmiş varlık"tır, bu 9 boyuta ve belki 13 boyuta ful erişebilen çok - boyutlu bir varlık anlamına gelir. Bu noktada benim deneyimim bazı insanların sadece 5. boyuta açıldığı, diğerlerinin 6. boyuta gittiğidir. Eğer 6. boyuta geçebilirseniz , o zaman bu yasamda muhtemelen ful 9 boyut farkındalığına ulaşırsınız, eğer çok yakın gelecekte değilse. Ne güzel bir nasip ve kutsama !!

b. Kendinize nazik olun ve kendinizi besleyin. Hatırlayın, bir Kristal varlığı olarak "anne" enerjinin ve "baba" enerjinin eşit dengesini taşıyorsunuz. Anne, yeni - doğmuş bir bebek olarak kendinizi beslemenizi söyler, çünkü gerçekte siz yeni doğmuş bir bebeksiniz. Gücünüzde büyümek ve yeni çevrenizin ustalıklarını öğrenmek için zamana gereksiniminiz var. Güven burada çok önemlidir. Ben kendi geçişimi, çok az kaynakları olan kendi isimde bekar kendini - destekleyen biri olarak yaptım. Fiziksel durumumun hayatta kalmak için yeteri kadar para kazanmamı engelleyeceğinden çok korktum. Ama yine de süreçten geçtim ve hala kendi evim var ve her zaman yeteri kadarına sahibim..

c. Eğer geçisin belirtilerine yardımcı olabilirseniz herhangi türde bir ilaç almayın. Açık olarak, sağlığınız için ilaç almaya devam ediyorsanız, o zaman buna devam etmeye gereksiniminiz var. Ancak her hangi türde eğlenceye ait haplar almayın, bunlar işlemi kötüleştirir/ağırlaştırır ve daha yüksek boyutlarda "bir yerlerde" kaybolabilirsiniz. Ayrıca anti - depressanlar ve sakinleştiriciler kullanmadan basa çıkmaya çalısın, yine, eğer bunları kullanmaya devam ediyorsanız (bu tür bir tedavi görüyorsanız) tıbbî tavsiyeye gereksiniminiz var ve onları bırakmayın. Alınacak en iyi yol homeopatik ve naturopatik ilaçlar almaktır ve Çiçek Özlerinin de çok faydalı olduğunu keşfettim.

d. Kalabalıklardan ve kalabalık yerlerden kaçının. Yorucu ve toksik çevrelerde uzun süre harcamak yerine ihtiyaçlarımı karşılamak için haftada bir saat "sıkı alışveriş" dönemi uyguluyorum. Kademeli olarak bu çevrelere maruz kalmaya daha fazla tolerans gösterebileceksiniz. Burada anahtar, şüphesiz, çevreden etkilenmek yerine, kendi huzurunuzu ve uyumunuzu muhafaza etmektir, gerçekte siz çevreyi pozitif şekillerde etkilersiniz. Kristal kişi her zaman pozitif enerjiyi muhafaza eder ve taşır, ancak dengenizi kazandığınızda ve kolayca tekrar insanların arasında hareket edebildiğinizde inanılmaz derecede güçlü şekillerde bu enerjiyi kullanmayı öğreneceksiniz.

e. topraklanmış ve merkezlenmiş kalın. Daha yüksek boyuta ait farkındalığa alışmakta olanlar için bu çok meydan okuyucu olabilir. çoğu zaman bas dönmesi ve ferahlık hissedeceksiniz. Ancak yaşamın fiziksel ve topraklanmış yönlerine ful dikkat göstermeye çalısın. Burada anahtar egzersiz yapmak, yürümek, yemek yapmak ve sanatsal meşguliyetlerdir. TV'nin önünde veya bilgisayar oyunlarının başında saatler harcamayın. Bunlar sadece topraklanmamış olmaya hizmet eder.

f. Yapabildiğiniz kadar çok Doğada zaman geçirin. Taze havada ve Güneş ışığında zaman harcamanın yeni bedenlerinizi güçlendirdiğini göreceksiniz. Ayrıca devalar sizin işlemlerinizi desteklemek için oradadır.

g. Basit şeyler yeyin ve mümkün olduğu kadar çok taze sebze ve meyve yeyin. Kahverengi pirincin ve sebzelerin bu yeni beden için en iyi gıda türü olduğu rehberlerim tarafından bana söylendi. Mamafih, arzularınızı yerine getirin - caninizin çektiğini yeyin. Bu diyet yapma zamanı değildir. Bedeniniz içinden geçtiğiniz süreçlere yakıt olması için çok miktarda beslenmeye gereksinim duyuyor. Kilo da alabilirsiniz, ama bunun geçisin bir parçası olduğunu kabul etmeye gereksiniminiz var.

İndigo'dan Kristal'e geçis yapan pek çok insan biliyor ki bu geçisin en belirgin iki belirtisi aşırı yorgunluk ve bitkinlik hissidir. Her zaman kendilerini bitkin hissederler ve sadece uyumak isterler.Uykuları derin olur ve uyanmayı canları istemez.

Neler oluyor, niye kendimizi böyle hissediyoruz ?

A. A. Michael'in anlattığına göre bu yorgunluğun uc nedeni var: -Duygusal beden temizliği -Fiziksel ve "süptil" bedenlerimizin zehirlerden temizlenmesi -Tam anlamı ile çok-boyutluluk idraki Yukarıda belirtilen her safha değişik bir şekilde ele alınabilir.

DUYGUSAL BEDEN TEMİZLİĞİ

İşlemin başlangıcında çok yoğun duygusal beden temizliği yaparız. Ruhumuzun ve bilinçaltımızın tüm eski travma ve kendi kendimize uyguladığımız sabotaj kalıplarından temizlenmesi de buna dahildir.Bu işlemin yoğunluğu daha önceki yükselişe hazırlık surecinizde ne kadar temizleme yaptığınıza bağlıdır. Ben Şifacıyım, ve pek çok insanin hazırlanmasına yardımcı oldum, ama kendi surecimi tam olarak tamamlamaya asla vakit bulamadım, ondandır ki geçis geldiğinde , aylar suren bir duygusal vücut temizleme sureci yaşadım. Kalan her şey bilinçaltımdan dışarı aktı , ve içimdeki çocuğun travmasını dindirmeye çalışma savaşım sırasında garip rüyalar gördüm, kuruntu, (anxiety) atakları yaşadım. Bu çeşit travma temizliği çok yorucudur. Bazıları ne olduğunu dahi anlamazlar, çünkü isin çoğunu gece uyurken yaparlar. Özellikle (antiety) kuruntu, panik atak yasayanlar bu isi gece yapanlardır. İşte bu noktada , sizin , içinizdeki çocuğun eski, alışılmış kalıpları bırakmasını temin etmesini sağlamanız için yardıma ihtiyacınız vardır. O zaman içinizdeki çocukla ilgili gerçek çalışma ani gelir. İyi bir terapist bulun, bir workshop'a katilin , veya iyi bir kitap okuyun, ne yaparsanız yapın ama, içinizdeki yaralı çocuğun alışılmış kalıplarını bırakmasını sağlayın. Ve anlayın ki, bu temizliği yaptığınız surece yorgun olacaksınız. tüm hayatiniz boyunca bu enerjileri bastırmışsınız.onları yeniden isleme koyup temizlemek gerçekten çok zor . Ama buna değer! Bitirdiğinizde ruhunuzu , şuur altınızda gizli kalmış tüm kendi kendinize yapmış olduğunuz sabotaj kalıplarından temizleyeceksiniz, ve bundan sonra tam bir niyet berraklığı ve saflığı ile görevinize devam edebileceksiniz .

FİZİKSEL VE "SÜPTIL" BEDENLERİMİZİN ZEHİRLERDEN TEMİZLENMESİ

Bu derin temizlik işlemi, yukarıda bahsedilen ilk işlemle yakından ilintilidir. Duygular temizlendikçe, eskiden kalmış zihinsel ve fiziksel bloklar da beraberlerinde temizlenir. Bu eski "toksik" enerjiler "süptil" bedenlerimizden geçip , fiziksel vücudumuz tarafından dışarı atılır.Tabii ki fiziksel bedenimizde eskiden beri oluşmuş tüm toksinler de bu işlem sırasında tamamen temizlenir. Bu temizlik ve zehirlerden arınma sureci ,böbrekler ve karaciğer gibi , atik temizleme görevi yapan organlarımızı aşırı zorlar. Bunun için çoğumuzun gözlerinin altında ,böbreklerin aşırı çalışmasından oluşan torbalar var; karaciğerimizin yorgunluğu da, kalp yanması ve şişkinlik gibi hazım bozukluklarına neden oluyor. Dahası, eklem ağrıları yaşıyoruz , ki bu da fazla asitlerin vücuttan atılmasını sağlayan detoksifikasyonun ( zehir temizleme ) bir belirtisidir. Ayrıca yine , ayni nedenle , kendimizi yorgun hisseder ve baş ağrısı çekebiliriz. İşte bu yüzden, çok fazla miktarda su içmemiz ve olabildiğince, sağlıklı bir rejim uygulamamız lazım.



TAM ANLAMI İLE " ÇOK BOYUTLULUK " İDRAKİ

Bu bölüm geçirdiğimiz değişikliğin en heyecanlı kısmi. Bu çoğumuzun "boşlukta kalmış" gibi hissetmemize neden olan olay. A A. Michael benden bunu size beyin dalga hızları ile izah etmemi istedi.

Sizler çok-boyutluluk anlayışına ulaştıkça, vücudunuzun tolere edebileceği daha geniş bir bilinç sahası ve bunu idare edebilecek yeni yollar yaratırsınız.

Beyin dalga hızları şunlardır: -Beta-"normal " uyanık -Alpha- hafif meditasyon -Theta- derin meditasyon -Delta- uyku ya da derin hipnoz -Gamma- hızlı göz hareketleri ya da en derin uyku/hipnoz hali ( ki bu aşamada acısız ameliyat yapılabilir )

Üçüncü boyut varlıkları Beta dalga hızı ile çalışır , ve yaratıcılık veya dua zamanları Alpha durumuna geçer. 5. boyut varlığı ise Beta/Alpha/Theta arasındaki dalga uzunluklarını normal uyanık halde kullanır. İşte sizin çok-boyutluluk anlayışınız , bilincinizin bu dalga boyutlarına geçişini sağladı. Ama "yorgunluğunuzun" sebebi de bu. Vücudunuz Theta'yi uykuya geçmeden önceki derin gevşeme hali olarak alıyor ve, beyniniz Theta frekansına geçtiği an , size bir mesaj yollayarak, yorgunsun ve uyumak üzeresin diyor. Bu emre yorgunluk hali ve uyku ile cevap vermeye alışık olduğunuz için, uyumak ihtiyacını hissediyorsunuz.

Tam anlamı ile 9 boyutlu Mesih bilincine erişmek için çalışan altıncı boyut varlığı, uyanık halde iken, Delta ve Gamma frekanslarına ulaşmayı öğrenir. İşte bu aşamada vücudumuz gerçekten uyuduğunu sanır. Bu isin sırrı, bu frekanslarında ilerlerken, paniklememek ve rüya halinin içinde kendini kaybetmemektir . Bu frekanslarda çalışanlarımız, genelde, yavaşlatılmış bir rüya aleminde hissederler kendilerini , ki , aslında bu gerçeğin ta kendisidir. Bu durumda uyanık şuurumuzla ama rüya halinde yaşıyoruz. Bunu öğrenip mükemmelleştirmek zaman alacak , fakat, bir kez başardınız mi, bu büyük bir yaratıcılık ve mucizelerin ortaya çıkmasının anahtarı olacak. Bu derin şuur halinde iken, saf niyet ile, zaman ve maddeyi, kelimenin tam anlamı ile büküp, yeniden şekillendirebilirsiniz. İşte bu yüzden bilin ki, vücudunuz tamamen yeni bir sahada, değişik bir beyin frekansına adapte olmayı öğreniyor.

BİR UYARI NOTU

Lütfen, yukarda anlattığımız herhangi bir durumda iken şunlara dikkat edin: -Daima topraklanın , ayaklarınızı siki siki yere basın.Bu zamanlarda lüzumsuz ilaç ve uyuşturucu kullanmayın , bunlar sizin doğal bilinç genişlemenizi engeller. -gerçek yorgunluk ile genişleyen bilinç halini birbirinden ayinin. -Kendinize iyi bakin. Eğer yorgunluk hissediyorsanız, dinlenin. aslında , bu geçis sırasında fazla miktarda dinlenmeye ihtiyacınız olacak. Eğer kapasitenizin üzerine çıkarsanız, aşırı hareketli (hiper) olur ve nasılsa sonunda yine bitkin düşersiniz .-Dikkatli olun. Eğer araba kullanıyorsanız konsantre olun ve dikkatinizi toplayın.Pek çok insan, beyinleri frekans değiştirdiği zaman, etraflarında ne olduğunun farkına varmadıkları için, kaza yapıyorlar. Bütün mesele dikkatini tam toplamak ve konsantre olmakta. Vücudunuza ve koruyucularınıza söyleyin ki, tüm seyahat boyunca yaptığınız ise tam olarak konsantre olmanız gerekiyor. -Gevşeyin, sakinlesin, bu da geçecek.Yakında bu değişik frekanslarla çalışmaya alışacaksınız. Ben şahsen, bu rüyamsı boşluk hissi ile çalışırken eğlenmeye başladım. Ve bu hissin beraberinde getirdiği yaratıcılığı da kullanmayı öğreniyorum. Ayni zamanda kendi isteğimle bir frekanstan ötekine geçmeye de çalışıyorum. Evet, bizler gerçekten de "Kristal " ( ya da Meshedilmiş ) olma yolundayız


Başmelek Mikail (Celia Fenn aracılığıyla)

24 Eylül 2012 Pazartesi


Çevrenizle özdeşleşme ya da kalp tarafından içtekini dönüştürmeyi seçme arasında bilinçliliğin 10 düzeyi vardır.

Bilinçliliğin ilk düzeyinde, ister zengin ya da yoksul, barışçıl ya da savaşçıl, merhametsiz ya da sevgi dolu olsun, çevrenizle tam olarak özdeşleşirsiniz.

Bilinçliliğin ilk düzeyinde sosyal ve fiziksel çevrelerinizi oldukları gibi kabul edersiniz: onların değerlerini içselleştirirsiniz ve onlar olursunuz.

Bilinçliliğin ilk düzeyinde, eğer zenginseniz, kendinizi ücretiniz, net değeriniz, varlığınız ve zengin arkadaşlarınızla tanımlarsınız.

Bilinçliliğin ilk düzeyinde, eğer barışçıl bir çevrede yaşıyorsanız, tanıdığınız herkesin bolluk ve barış içinde yaşadığına inanırsınız.

Bilinçliliğin ilk düzeyinde, eğer bir savaş bölgesinde yaşıyorsanız, yaşamak ya da ölmek için diğer insanlara sürekli ateş etmeniz gerektiğine inanırsınız.

Bilinçliliğin ilk düzeyinde, eğer size sevgi, destek ve ilgi gösteren ebeveynler/arkadaşlarla büyürseniz, diğerlerine de sevgi verirsiniz.

Bilinçliliğin ilk düzeyinde, içinizde orijinal düşünceler ya da yaratıcılık yoktur, çünkü toplumunuzun tam bir yansıması olursunuz.

Bilinçliliğin ilk düzeyinde, farklı ilkeler altında işleyen değişik çevrelere uyum sağlayamazsınız. Çünkü sınırlı olursunuz!

Bilinçliliğin ilk düzeyinde, hayalleri olanların ve idealistlerin, değişimi savunan ve gerçekleştirenlerin realitedeki hakimiyetlerini kaybetmiş olan aptallar olarak düşünürsünüz.

Realitenin farkına vardığınız zaman, bilinçliliğin birinci düzeyinden ikinci düzeyine geçersiniz.

İçselleştirdiğiniz fiziksel ve sosyal realitenin gerçek olmadığını farkettiğiniz zaman, bilinçliliğin ikinci düzeyine girmeye başlarsınız.

Bilinçliliğin ikinci düzeyine girdiğiniz zaman, etrafınızda insanların olmasını düşünmek yerine, yalnız olmaya çekilmenizden dolayı şaşırırsınız.

Bilinçliliğin ikinci düzeyinde, fiziksel çevrenizin %90’ıyla kendinizi özdeşleştirirsiniz ve bir içsel çevreniz olduğunun da farkında olursunuz.

Bilinçliliğin ikinci düzeyinde, kendinizi ailenizle, arkadaşlarınızla, işinizle, ve sahip olduklarınızla tanımlarsınız, ancak yaratıcılığınızı görür gibi olursunuz.

Bilinçliliğin ikinci düzeyinde, paranın ve alışverişin sizi mutlu etmediğini, ancak şimdi sizi heyecanlandırdığını görerek şaşırırsınız.

Bilinçliliğin ikinci düzeyinde, eğer bir gün işinizi ve işiniz yoluyla kazandığınız paranızı kaybederseniz, herşeyin yolunda olduğunu farkederek şok geçirirsiniz.

Bilinçliliğin ikinci düzeyinde, kendinizi her zaman işiniz hakkında konuşmaktansa, çok çeşitli insanları dinlemeyi isterken bulursunuz.

Bilinçliliğin ikinci düzeyinde, büyük bir evin boş bir ev olduğunu, pek çok ödülün anlamsız ünvanlar olduğunu farketmeye başlarsınız.

Bilinçliliğin ikinci düzeyinde, seksin sevgi olmadığını, para ve gücün etkilemediğini, işinizin gerçek kimliğiniz olmadığını farkedersiniz.

Bilinçliliğin ikinci düzeyinde, bir seçimle karşı karşıya kalırsınız: geçici fiziksel ve sosyal yanılsamaları bozmak ya da onları içinizde dönüştürmek!

İnsanlar bilinçliliğin ikinci düzeyine eriştikleri zaman, onların bazıları işlerini sonlandırır, evlerini satar, eşlerini boşar ve Gerçeği aramaya başlar.

İnsanlar bilinçliliğin ikinci düzeyine eriştikleri zaman, onlardan bazıları mevcut fiziksel realitelerini kabul eder ve onu ruhsal temellere oturtur!

Zihninizi ve kalbinizi geliştirmek için zaman ayırmaya karar verdiğiniz zaman bilinçliliğin ikinci düzeyinden üçüncü düzeyine geçersiniz.

Bilinçliliğin üçüncü düzeyinde, kendinizi fiziksel çevrenizle %80 özdeşleştirirsiniz ve kendiniz için düşünmeye ve hissetmeye, kalbinizi yaratmaya başlarsınız!

Bilinçliliğin üçüncü düzeyinde, bedeninizdeki, kalbinizdeki ve zihninizdeki enerjilere çok duyarlı olursunuz. Onları beslemeye, geliştirmeye başlarsınız.

Bilinçliliğin üçüncü düzeyinde, çığlık atmak, neşeyi hissetmek, acıyı deneyimlemek, yabancı düşüncelerle eğlenmek ve yaşamın tüm güzelliğini görmek için kendinizi izin verirsiniz.

Bilinçliliğin üçüncü düzeyinde, sanatsal duyarlılığınızı, empatinizi ve ruhsal bağlantılar kurma ihtiyacınızı geliştirmeye başlarsınız!

Bilinçliliğin üçüncü düzeyinde, zamanınızı ve enerjinizi yaşamın farklı yönlerini açıklamaya harcamaya başlarsınız: yersiniz ve düşünürsünüz.

Bilinçliliğin üçüncü düzeyinde fiziksel iştahınızı, seksüel enerjinizi, yaratıcılığınızı ve sezgilerinizi ortaya koymaya başlarsınız.

Bilinçliliğin üçüncü düzeyinde insanların mutlu ya da üzgün oldukları zamanı hissedebilirsiniz: onları teselli edebilir ve iletişim yoluyla onlarla ilişki kurabilirsiniz.

Bilinçliliğin üçüncü düzeyinde, zihninizde yaşayan, çok iyi eğitilmiş bir işgören olmaktan, kalpte yaşamakta olan bir insan olmaya doğru değişirsiniz!

Bilinçliliğin üçüncü düzeyinde, etrafınızdaki insanlara ve olaylara tepki vermeyi durdurursunuz. Bunun yerine kendi değerlerinize ve idealarınıza dayalı olarak davranmaya başlarsınız.

Yaşamı etkilediğiniz görmeye başladığınız zaman, bilinçliliğin üçüncü düzeyinden dördüncü düzeyine geçiş yaparsınız!

Bilinçliliğin dördüncü düzeyinde, çevrenizle %70 özdeşleşirsiniz ve benzersiz Ruhunuza daha çok odaklanmaya, kim olduğunuzu değiştirmeye başlarsınız.

Bilinçliliğin dördüncü düzeyinde olmuş olduğunuz ya da şimdi olduğunuz kişinin türüne bakmaksızın hangi türde kişi olmak istediğinize karar verirsiniz.

Bilinçliliğin dördüncü düzeyinde yaşam tarzınızın ne olacağına, hangi türde arkadaşlara sahip olacağınıza ve hangi kaynakları kullanacağınıza karar verirsiniz.

Bilinçliliğin dördüncü düzeyinde, olmak istediğiniz kişiye uymak için düşüncelerinizi ve duygularınızı değiştirirsiniz: Duyarlı ve nazik olmayı denersiniz.

Bilinçliliğin dördüncü düzeyinde bilinçliliğin ikincisini hesaba katarsınız, çünkü sahip olduğunuz her düşünce kim olduğunuzu tanımlar.

Bilinçliliğin dördüncü düzeyinde, sistematik olarak kendi düşüncelerinizi, sağlıklı olanları vurgulayarak ve kalanları eleyerek incelersiniz.

Bilinçliliğin dördüncü düzeyinde, tamamen size neşe verenleri hissederek ve size üzüntü verenleri eleyerek duygularınızı incelersiniz.

Bilinçliliğin dördüncü düzeyinde, sadece sizi sağlıklı kılan yiyecekleri yemeyi seçerek, kalanları diyetinizden çıkararak bedeninizi hissedersiniz!

Bilinçliliğin dördüncü düzeyinde, günlük rutinlerinize bakarsınız: sizi mutlu eden rutinleri korursunuz ve mutlu etmeyen rutinleri değiştirirsiniz!

Bilinçliliğin dördüncü düzeyinde alışkanlıklarınızı incelersiniz: iyi olanları sürdürürsünüz ve kendini yargılamaktan kaçınmak için kötü alışkanlıkları yaşamınızdan çıkarırsınız.

Kendi içinizdeki ruhsal benliğinizi keşfederek bilinçliliğin dördüncü düzeyinden beşinci düzeyine geçiş yaparsınız!

Sağlığınızı ve dengenizi başarılı bir şekilde sürdürdüğünüz zaman, bilinçliliğin beşinci düzeyine girersiniz. Şimdi bol sevgi, enerji ve idealara sahipsiniz!

Bilinçliliğin beşinci düzeyinde fiziksel çevrenizle %60 özdeşleşirsiniz ve gerçek ruh benliğinizle daha fazla zaman geçirmeye başlarsınız.

Bilinçliliğin beşinci düzeyinde, beşinci boyuta girmiş oldunuz: noktadan çizgiye, nesneye, zamanda olmaya, olmaya genişlemiş oldunuz.

Bilinçliliğin beşinci düzeyinde diğer insanlar için yaşamaktan vazgeçersiniz ve kendiniz için yaşamaya başlarsınız: ruhunuza dayalı hizmet sunarsınız.

Bilinçliliğin beşinci düzeyinde, boş zamanınızın çoğunu meditasyon yapmaya, dua etmeye, şarkı söylemeye, rahatlamaya, sevmeye, korumaya, keyif almaya, şükretmeye harcarız.
Bilinçliliğin beşinci düzeyinde yaşamak için kendinizi zorlamak yerine yaşamayı seçtiniz. Eğer bir işe sahipseniz, yenilenmiş bir amaç duygusuna sahip olursunuz!

Bilinçliliğin beşinci düzeyinde, insanlarla uyum sağlarsınız, böylece gerçek, Yüksek Benliğiniz daha fazla, diğer benlikleriniz daha az olabilir.

Bilinçliliğin beşinci düzeyinde, size para kazandıracak her işi yapmayı durdurursunuz ve sadece ruhsallığınıza uyan işleri yapmaya başlarsınız.

Bilinçliliğin beşinci düzeyinde, sevginizi ve enerjinizi diğer insanların yaşamlarında hergün somut bir fark yaratmaya kullanırsınız!

Bilinçliliğin beşinci düzeyinde ruhsal varlığınızı fiziksel değişikliklere ve sevginizi ilişkilere dönüştürmek için fikirler yaratırsınız.

Bilinçliliğin beşinci düzeyinde, sevgi dolu enerjinizi ve doğal yaratıcılığınızı genişleten insanlarla bir arada olmaktan en büyük keyfi alırsınız!

Bilinçliliğin beşinci düzeyinde gerçeğinizi, Yüksek Benliğinizi tanımaya, daha sonra realiteyi meydana getirmeye hiçbir zaman sona ermeyen bir arayışa kendinizi derin bir şekilde sokarsınız.

Tüm fiziksel realite ruhsal realitenize paralel gitmeye başladığı zaman, bilinçliliğin beşinci düzeyinden altıncı düzeyine geçiş yaparsınız.

Enerjinizin tümünü ruhsal gelişmenize ve sizden akan fiziksel realitelere verdiğiniz zaman, bilinçliliğin altıncı düzeyine girersiniz.

Bilinçliliğin altıncı düzeyinde fiziksel çevrenizle %50 özdeşleşirsiniz ve dünyada ancak onun dışında ikili bir yaşam sürmeye başlarsınız.

Bilinçliliğin altıncı düzeyinde dünyadasınız, ancak onun dışındasınız. İnsanları onların bildikleri fiziksel realiteler olarak gösterirsiniz, içindeki gerçek ruh değil.

Bilinçliliğin altıncı düzeyinde ruhsallık ve fiziksel realiteler arasında köprü kurmaktasınız: ikili bir elçi, büyük bir ikili ajansınız!

Bilinçliliğin altıncı düzeyinde ruhsallık ve çeşitli sosyal ve fiziksel realiteler arasında kaynaşma yaratarak, sürekli yer değiştirmektesiniz.

Bilinçliliğin altıncı düzeyinde zamanın yarısını fikirleri fiziksel olarak ortaya çıkarmaya ve zamanın yarısını da ruhsal işaretleri yorumlamaya harcarsınız.

Bilinçliliğin altıncı düzeyinde birçok maskeleri, sosyal rolleri ve kimlikleri olan bir kişisiniz, ancak yalnızca bir gerçek Yüksek Benliksiniz: SEVGİSİNİZ.

Bilinçliliğin altıncı düzeyinde birçok oyunlar oynarsınız, sistemlerin kurallarını öğrenirsiniz ve ruhun içinizde yaşadığı diğerine uyum sağlarsınız.

Bilinçliliğin altıncı düzeyinde, sizden ruhsal bir mesaj almak için doğru zaman, doğru yer ve doğru insanı tanımlarsınız.

Bilinçliliğin altıncı düzeyinde çalışırken, insanların çatışmalarına aracılık edebilirsiniz ve insanlığın Tanrı’ya doğru gitmesine yardım edebilirsiniz.

Bilinçliliğin altıncı düzeyinde zihninizde paralel düşüncelere ve kalbinizde paralel duygulara sahip olursunuz, çünkü bir ruh köprüsüsünüz!

Herkes şimdi ruhsal olduğu için, ruhsal bir köprü olduğunuz zaman bilinçliliğin altıncı düzeyinden yedinci düzeyine geçiş yaparsınız.

Her düşünceyle, duyguyla ve eylemle yaşamınızın her günü Dünya’da Cenneti yarattığınız zaman bilinçliliğin yedinci düzeyine girersiniz.

Bilinçliliğin yedinci düzeyinde fiziksel çevrenizle %40 özdeşleşirsiniz ve günlük olarak kalbinizden, zihninizden, ruhunuzdan ve canınızdan yaşamaya başlarsınız!

Bilinçliliğin yedinci düzeyinde her an kalbinizden, zihninizden, canınızdan, bedeninizden ve ruhunuzdan, tam, dengelenmiş bir insan varlığı olarak yaşarsınız.

Bilinçliliğin yedinci düzeyinde insanlarla, hayvanlarla ve bitkilerle duygusal olarak bağlantı kurarak, enerjiyle iletişim kurarak kalbinizden yaşarsınız!

Bilinçliliğin yedinci düzeyinde insanlarla fiziksel olarak bağlantı kurarak, onların zihinlerini okuyarak, düşüncelerini bilerek zihninizden yaşarsınız.

Bilinçliliğin yedinci düzeyinde her eylemi motive eden düşünceleri görürsünüz ve insanların bu düşünceleri değiştirmelerine, böylece berraklık kazanmalarına yardım edersiniz.

Bilinçliliğin yedinci düzeyinde insanların ruhsal yollarını, onların en derin özlemlerini görürsünüz ve ruhsallıkla bağlantılı kalmalarında onlara yardım edersiniz.

Bilinçliliğin yedinci düzeyinde sakinlikle insanlara sarılarak, kavrayışları etkileyerek ve onların duygusal merkezlerine dokunarak, bedeninizden yaşarsınız!

Bilinçliliğin yedinci düzeyinde sezgisel olarak insan ırkının nasıl geliştiğini bilerek ve ona yardım etmek için harekete geçerek ruhunuzdan yaşarsınız.

Her saniye sizin etrafınızdaki tüm enerjilerle bağlantı kurmak için ruhunuzu genişlettiğiniz zaman bilinçliliğin yedinci düzeyinden sekizinci düzeyine geçiş yaparsınız!

Karşılaştığınız her kişiyle, dokunduğunuz her hayvanla ve her titreşimle sembiyotik olarak bağlantılı olduğunuz zaman bilinçliliğin sekizinci düzeyine girersiniz.

Bilinçliliğin sekizinci düzeyinde çevrenizle %30 özdeşleşirsiniz ancak kendinizle, diğer insanlarla ve diğer enerjilerle bağlantı kurarsınız!

Bilinçliliğin sekizinci düzeyinde tüm duygu, düşünce ve eylemin titreşim enerjisinin daha fazlasına ve daha azına dayandığını fark ederiz.

Bilinçliliğin sekizinci düzeyinde iletişim kurduğunuz her enerji formunun titreşimine uyum sağlamak için titreşimlerinizi nasıl değiştireceğinizi öğrenirsiniz.

Bilinçliliğin sekizinci düzeyinde yoğun titreşimleri çok uzaktan duyabilirsiniz: insanlar acı içinde oldukları ya da sevgi dolu hissettikleri zamanı bilirsiniz.

Bilinçliliğin sekizinci düzeyinde insanlarla ve diğer enerji formlarıyla rüyalar ve ruhsal denemeler yoluyla hergün iletişim kurabilirsiniz.

Bilinçliliğin sekizinci düzeyinde ihtiyacı olan birine ruhsal mesajlar göndermek için yapmakta olduğunuz her şeyi durdurmak zorunda olduğunuz zamanı hemen bilirsiniz.
Bilinçliliğin sekizinci düzeyinde titreşimlerinizle diğer insanları eylemlerini etkileyebilirsiniz, Star Wars’daki Jedi zihin sırrı gibi bir şey!

Bilinçliliğin sekizinci düzeyinde Ruhun bir hizmetkarısınız: diğerlerini uyandırma amacına hizmet etmek için ihtiyaç oldukça maddi kaynakları kullanırsınız.

Bilinçliliğin sekizinci düzeyinde çevrenizdeki her enerjinin ruhsal ihtiyaçlarını hissedersiniz: Onların enerjileri size girer, siz onlara girersiniz.

Düşünceleriniz ve duygularınız her kişiyi dönüştürecek kadar güçlü olduğu zaman bilinçliliğin sekizinci düzeyinden dokuzuncu düzeyine geçiş yaparsınız.

Odalarda yürüdüğünüz zaman ve herkesin hemen saf sevgiyi hissettikleri zaman, onların duygularını ve varlığını değiştirerek bilinçliliğin dokuzuncu düzeyine girersiniz.

Bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinde fiziksel çevrenizle %20 özdeşleşirsiniz. Saf enerji olursunuz ve diğerlerini dönüştürürsünüz!

Bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinde karşılaştığınız ve iletişim kurduğunuz insanları, onların ruhsal farkındalıklarını yükselterek yaşamlarını geliştirerek dönüştürürsünüz.

Bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinde tanıdığınız insanların varlığına nüfuz eden güçlü bir mevcudiyet geliştirirsiniz: onları SEVGİYLE etkilersiniz.

Bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinde, zihniniz, kalbiniz, bedeniniz, canınız ve ruhunuz sürekli bir meditasyon ve dua durumunda birlikte kaynaşır!

Bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinde artık kendinizi zihin, kalp, beden, can ve ruh olarak görmezsiniz, çünkü evrensel sevgiyle bağlantılısınız.

Bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinde sosyal akımlara önderlik edersiniz, dinleri başlatırsınız toplulukları dönüştürürsünüz ve insanların enerji düzeylerini sürekli olarak yükseltirsiniz.

Bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinde bir şifacı, bir mistik, bir duru görür, bir psişik, bir görücü, bir peygamber, bir sihirbaz, bir gelecek okuyucu olursunuz. Ruh!

Bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinde, öyle çok sevgi yaratırsınız ki, insanlar ve hayvanlar varoluşu çabasız gerçekleştirirler. İşin yerini keyif alır!

Bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinde binlerce ruhsal eşlerinden, saf sevgiyle ilham verdiğiniz insanlardan gelen milyarlarca çocuğa sahip olursunuz!

Bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinde, gittiğiniz her yerde barışçıl topluluklar kurarak ve savaşa son vererek sevgiyi, neşeyi ve barışı yayarsınız!

Artık keyfi sürülecek sevgi dolu varlığınız için bir yerde olmanız gerekmediği zaman bilinçliliğin dokuzuncu düzeyinden onuncu düzeyine geçiş yaparsınız.

Hayal ettiğiniz ve insanların yaşamı değiştiği zaman bilinçliliğin onuncu düzeyine girersiniz; konuşursunuz ve insanlar davranırlar; yazarsınız ve dünya değişir.

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde fiziksel çevrenizle %10 özdeşleşirsiniz. Ruhunuz öyle çok fazla şeyi içine alır ki diğerleri yoluyla hissedersiniz/davranırsınız.

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde görünür bir şekilde fiziksel ve zihinsel faaliyetlerin inanılmaz başarılarını gerçekleştirebilirsiniz, çünkü sevgi sizi süper insan yapar!

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde, kendi ruhsal evreninizde yaşarsınız: Siz ilerlersiniz ve herkes sizinle ilerler. Gelişiminizi hızlandırırsınız!

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde, tüm varlığınız bir kolektif ruh oluşturmak için diğer insanlarla bütünleşir: Siz hareket ettiğiniz zaman, birlikte hareket edersiniz.

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde tüm varlıklarla, tüm enerjilerle, bilinçliliğin her düzeyinde eş anlı olarak saf formda iletişim kurarsınız.

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde tüm varlığınız etrafınızdaki tüm şeyler üzerinde yaratmak için sonsuz ilahi güce odaklanarak, evreni içine çeker!

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde Tanrı’nın büyüten camı olursunuz: Dikkatinizi nereye odaklarsanız, iç yıldırımın ateşini yayarsınız.

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde öyle çok fazla enerji yansıtırsınız ki, aptal bilge olur, fakir zengin olur, aç doymuş hisseder!

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde sevginizi yoksullardan zengin ve güçlü olanlara doğru Dünya’daki tüm duyarlı varlıklarla paylaşırsınız.

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde Dünya’daki ruhsal misyonunuzun farkında olursunuz: Misyonunuzu tamamlamaya, daha sonra da ortaya çıkarmaya odaklanırsınız.

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde, fiziksel çevrenizle %10 bağlantılı kalabilirsiniz ya da ayrılabilir ve seyahat edebilirsiniz.

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde fiziksel formda olmak için ruhunuzun amacını tamamlarsınız. Bir seçimle karşı karşıya kalırsınız: Dünya’dan ayrılmak ya da kalmak?

Bilinçliliğin onuncu düzeyinde, eğer Dünya’dan ayrılmaya karar verirseniz, kozmik varlığın birinci düzeyine girersiniz; eğer kalmaya karar verirseniz Ruha yol gösterirsiniz.

Çeviri: Bdost
Kaynak: www.riseearth.com/2012/01/10

17 Temmuz 2012 Salı



Lütfen, içerik ile ilgili kısa bir sunum yapmama izin verin. Daha sonra ortaya sansasyonel gerçeklerin ortaya döküleceğine söz veriyorum! Lütfen sabırlı olun ve daha sonrasını okuyun.

Aryana Havah-Inuaki, reptilianul dine mine (Inuaki,reptilian benim içimde)

Bu kitap, başka bir gezegenden bir sesle temas halinde olduğu için annesi tarafından bir psikiyatriste götürülen 7 yaşındaki bir çocuk hakkındadır. Çocuğun adı David’dir ve Dünyadaki çok genç yaşına rağmen, göreceğiniz gibi, Evrene ilişkin görüşlere sahiptir.

David, psikiyatriste (onun adı Aryana’dır) duyduğu sesin başka gezegenden bir varlığa ait olduğunu söyler. Bu sesi Aghton olarak adlandırır. Onlar, her ikisi de başka bir takımyıldızından geldiler ve David Dünya’daki yolculuğunu sonlandırana kadar teması koruyacaklar. Eğer şimdi yaptığımız gibi yılları sayarsak, o burada yaklaşık 2000 yıl kalacak, ancak yakında zamanı farklı bir şekilde anlayacağız der David. İlk seans sona ermeden önce, psikiyatriste Aghton’ın ondan bir kitap yazmasını istediğini, böylece mesajının tüm Dünyaya yayılmasını istediğini söyledi.

David gezegenin İnua olarak adlandırılan yerden geldiğini ve Orion’a yakın yerleştiğini söyler. İnua’dan gelen varlıklar İnuaki olarak adlandırılır.

Bu noktada, her şey Annunaki hikayelerinden sonra yapılan bir aldatmaca gibi göründüğü için, çok az ilgimi çekmişti ve bu kitabın bir sahtekarlık olacağından korkuyordum. Ancak kısa bir süre sonra bunun durumun böyle olmadığını anladım, lütfen sonuna kadar sabırlı olun. İnuaki’ler Annunaki’ler ve bizim aramızdaki bağlantı hakkında konuşmadan önce size ilginç bir şeyler sunmama izin verin.

David İnua’yı Dünyadan daha güzel bir gezegen olarak tanımlar. Benzer kıyılara sahiptir: dağlar, ovalar, sular, ancak bitkiler farklıdır. Ve İnua’daki ağaçlar bizim gümüş gibi görünen, sadece küçük bir daha beyaz renklere sahiptir. Mevsimleri vardır, ancak David’in gerçekten çok sevdiği kış yoktur. Aynı zamanda denizleri ve okyanusları vardır. Denizlere Avata ve okyanuslara Surim denir.

İnuaki’ler 2 bacak üzerinde 2 metre yükseklikte olan ve bizim gibi yürüyen varlıklardır. Onlar bizimkiler gibi yumuşak bir cilde sahiptirler, ancak kertenkeleler gibi görünürler. Aynı zamanda iki elleri ve her birinde 3 parmakları vardır. Ayrıca kalın ve güçlü bir kuyruğa sahiptirler. Onların ciltleri beyazdır ve gözleri altın-menekşe rengindedir. Vücutlarında hiç kıl bulunmaz. Onlar iki farklı şekilde iletişim kurarlar: bizim yaptığımız gibi konuşarak ve a telepati yoluyla. İnuaki’ler et yemezler; sadece sebze, meyve ve tahıl yerler.

Bunlar Evrensel Matriks hakkında David’in kendi sözleridir:

“Evrensel Matriks enerjinin bağımsız bir türüdür. Tüm varlıklar ondan yapılır ve herkesin ait olduğu yerdedir. Enerjinin, içinde saklandığı ana şeklidir: Tüm Evrenlerden (David 10 farklı evren olduğunu söyledi) tüm fikirler, düşünceler, izler ve her zaman yaratılan ya da yaratılacak olan herşeyin enerjileri. Herhangi bir istek, söz ya da fikir bir titreşime sahiptir. Bir şeyi düşündüğünüz zaman, bu etki resim-düşünce-enerjiye dönüşür ve isteğinizin gerçekleşmesine izin verecek olan Matriksten özel bir bölüme erişir. Bu bir tohumu ekmek, hasat etmek için büyümesini beklemek gibidir.

Gerçek şu ki, şimdi, insan varlıkları her zaman sahip oldukları en büyük yaratıcı güce sahiptirler. Ancak her şeyden önce,  bir insan varlığı  zihni ve üst benliği arasındaki bilinç bağlantısı yeniden kurmalıdır. Üst benlik gerçektir. Gerçek, hakiki bilgi, her birimizin içinde gizli durur. Bu herkesin sahip olduğu, ancak mevcut müdahaleyle yüksek derecede karartılan  Matrikse doğrudan erişimdir.”

 David Evrensel Matriksin, birisi iyi bir şey ya da kötü bir şey yaptığı zaman nasıl çalıştığına dair bir örnek verir:

“Bu enerji Matrikse girdiğinde, iyi düşünce, yardım etme arzunuz orada bir iz bırakır. Bu enerji depolanır ve ona ihtiyaç duyduğunuz bir zamanda, size geri gönderilir.

Kötü davranışlar (eğer onu bu şekilde adlandırırsak) negatif enerjinin resmi-düşüncesidir. Hiçbir şey bu nedenle Matrikste meydana gelmeyecek. Yaratıcı ondan acı çekmeyecek olandır. Gerekli görüldüğü zaman, negatif enerji yaratıcıya geri gönderilecek. Bir denge olmak zorundadır. Ne kadar negatif resim-düşüncelere sahipseniz, o kadar bunlara maruz kalacaksınız. Çünkü Matriks, ilk durumunda, uyum, sevgi ve mükemmelliktir. Böylece kutupluluğunu karşılamayan tüm gerçekler ortadan kaldırılmalı ve atılmalıdır. Ve bu nasıl yapılacak? Onu yaratan kişiye geri göndererek, çünkü sadece yaratıcı bu ürünü enerjiye ve unsurlara dağıtabilir.”

Aryana tarafından David’e birinin bir soruya doğru, gerçek cevabı nasıl bulabileceği soruldu. David’in cevabı şudur:

“Gözleriniz kapalı durun ve Gerçeği bulmak için Matriksle bağlantı kurmak istediğinizi düşünün. O zaman kendinize şöyle deyin: Eğer cevap evetse, o zaman bedenim öne doğru eğilsin; eğer cevap hayırsa, o zaman bedenim geriye doğru eğilsin. Bu çok basittir. Verilen cevap her zaman gerçek olandır. Cevabını bildiğiniz bir soruyla başlayabilirsiniz: ancak dikkatli olmalısınız. Kendinize cevabı bilinçli olarak vermeyin. Kendinizi şaşırmaya bırakın. Hiçbir şey bilmiyormuş gibi sorun.”

(sorun ve daha sonra zihninizi boşaltın. Matriks size doğru cevabı verecektir.)

Daha sonra David, Aryana’ya Dünyanın beşinci boyuta giren bir titreşimsel sıçrama yapacağını söyler. Bu kafa karıştırabilir, çünkü bir üçüncü boyutsal dünyada yaşadığımızı düşünüyoruz. Aryana ona böyle söylediği zaman, David gerçek dördüncü boyutsal dünyada yaşadığımızı söyledi, çünkü bir boyutu geçici taraf olarak düşünmeliyiz. O halde, zaman bir boyuttur ve biz şimdi dördüncü boyuttayız.

(Farklı kaynaklardan bir araya getirdiğim şeye göre, titreşimsel sıçramadan sonra, beşinci boyuta ve dördüncü yoğunluğa gireceğiz. Dördüncü yoğunluk insan bedenine büyük değişiklikler getirir, onu daha hafifletir ve şekil ve yapıda farklı kılar. Ancak David her gezegenin sıçrama meydana geldiğinde farklı bir misyona sahip olduğunu söyledi (her zaman yeni bir deneyim). Bizim misyonumuz tüm değişiklikleri deneyimlemek olacaktır, ancak kendi şeklimizi ve yapımızı koruyarak. Aynı şey Dünyaya da olacaktır. Bu daha önce hiçbir zaman yapılmadı ve biz bunu ilk deneyenler olacağız. Bu aynı zamanda bizim dördüncü yoğunluğa erişmeyeceğimiz anlamına mı geliyor? Bilmiyorum. Ancak bildiğim şu ki, bedenimiz biraz hafif olacak, ancak görünüşte başka bir büyük değişiklik olmadan. Biz aynı zamanda yeni enerjetik DNA dizileri alacağız. Son bir sonuç olarak, bu belki de bizim büyük değişikliklerimizin enerjetik bedenlerde olacağı, fiziksel bedenlerde olmayacağı anlamına da geliyor. Değil mi?)

Her gezegen kendi titreşimine sahiptir. Ve bütün varlıklar ona uygundur. İnsan varlıkları, örneğin, Dünyanın titreşimine uygundur.

Bir insan varlığı öldüğü zaman, ruhu bedeninden ayrılır ve Matrikse döner. Aynı zamanda her ruh, Matriksin bir düzeyine uygun düşen kendi kişisel titreşimine sahiptir. Ancak her ruh Dünya’nın frekansının üzerinde gelişirse, artık Dünya’da yeniden doğmaz. Bu ruhun tüm derslerini öğrendiği ve frekansını Dünyanınkinden daha yükseğe çıkardığı anlamına gelir. Bu gelişmiş ruhlar, Dünyanın koordinatörleri olarak Matrikste kalır ve arayışımızda bize yardım ederler. (Evrende iyi ya da kötü gibi bir şey yoktur; yalnızca yüksek/düşük ya da pozitif/negatif frekanslar ya da titreşimler vardır)

Eğer Adolf Hitler gibi düşük titreşimli bir ruh Dünyada bedenlenebildiyse, bu Dünyanın çok düşük bir titreşime sahip olduğu anlamına gelir. Eğer bugün başlarsa, Dünyanın titreşimi daha iyiye doğru değişir, bu günden itibaren düşük titreşime sahip hiçbir ruh yeniden Dünyada bedenlenemez, çünkü Dünya gezegeninin titreşimi negatif ruhun titreşiminden daha yüksek olur. Negatif titreşime sahip ruhların yerleri değiştirilir. Bir gezegenin titreşimi onun üzerinde bedenlenen ruhların titreşimleriyle yaratılır. O halde Dünyanın düşük titreşiminden biz sorumluyuz. Onu biz yarattık.

David’e göre Dünyada bedenlenmek için, Inuaki’ler Dünyanın Matriksine müdahale etti. Dünyada bedenlenme olasılığını kendi ruhlarına vermek için diğer gezegenlerden diğer varlıklar da öyle yaptı. Onlar burada kendi titreşimleriyle Dünyanın titreşimini yükseltmek ve titreşimsel sıçramadan önce ve sonra ona yardım etmek için buradadırlar. Bazılarımız insanlara ve Dünyaya 2012’denönce ve sonra yardım etmek amacıyla diğer Gezegenlerden gelen yaşlı ruhlarız. Bazıları hatırlar, bazıları hatırlamaz. 2012’den sonrasına kadar herhangi bir şeyi hatırlamak onların programında değildir. 



David:  "Inua, uzun zaman önce yaklaşık 800.000 Dünya yılı önce dünya gibi bir gezegendi.  Bugünün İnuaki’sini andıran ilkel yaratıklar  yerleşti. Bir noktada, İnua’ya içinde iki yabancı, saldırgan, ancak çok gelişmiş iki varlık olan bir gemi indi.  Onlar toprak ve suyu incelediler ve örnekler aldılar. Ayrılmadan önce iki İnuaki çocuğu da beraberinde aldılar. Onlarla temas kuranlar doğaüstü varlıklar tarafından ziyaret edildikleri fikriyle kaldılar. Bu onların geldikleri deniz taşıtıyla, aynı zamanda yere çakılmış bıraktıkları özel bir araçla da ilgiliydi. Evrimin düşük derecesindeki İnuakiler araca tapmaya başladılar. Bu ziyaretin üzerinden yaklaşık iki kuşak alan uzun zaman geçti…”

Aryana: Uzaydan gelen yaratıklar neye benziyordu?

D: Bugünün İnakilerine benziyorlardı, ancak derileri koyu griydi ve kül rengi gözleri vardı. Sırtlarında, omurgaları boyunca, yeşil kahverengi renkte büyük ve kalın çivilere sahiptiler. Derileri sertti. Ve tuhaf bir koku vardı. Garip, fare ve kükürt gibi.  



Bir Reptilian-Annunaki şuna benzer: sadece daha kaslı, 2,5-3 metre uzunlukta, daha büyük gözler ve koyu gri renk.

İlk başta, herkes iyi olduklarını düşündü. İnuakiler güven duydu, çünkü ziyaretçiler o zamandan itibaren İnuakilere benzer varlıkların eşlik ettiği ziyaretçiler geldi. Hiç kimse bunların geçmişte onlarla gidenlerin soyundan olduklarını fark etmedi. Bu nedenle, iki tür arasındaki etkileşim kolayca ilerledi. Bu yeni sakinler gezegenle ve İnuakilere ilerleme getirdi. Onlar araçlar getirdiler. Bu araçlar hem basit ve hem de karmaşık makinelerdi. Onlar  İnuakilerin  bunları kullanmalarından ve nasıl ateşle oynadıklarından hoşlandılar. Daha sonra, onlardan birkaçını ve görevlendirilmiş liderleri seçtiler ve onları nüfusu yönetmek ve kontrol etmek için aldılar. Ancak İnuakiler kolonileştirmeden beri doğan torunların farklı olduklarını gözlemediler. Onlar daha becerikli ve yetenekliydiler.

Çünkü yeni sakinler kendi genetik materyallerini, Inuakilerinkilerle birleştirdiler. Bu şekilde, İnuakinin yeni bir kuşağını yarattılar, çünkü onlar getirdikleri araçların kullanabilen daha becerili işçilere ihtiyaç duydular.

A: Onlar İnua’da ne arıyordu?

D: Altın, silikon, kristal ve diğer cevher türlerini istiyorlardı. Onlar materyalleri evlerine gönderiyorlardı. Onları gemi inşa etmek ve türlerini sürdürmek için kullandılar.

A: Ve kim onlar?

D: Onlar kendilerini Annunaki olarak adlandırdılar ve Drako adı verilen bir takımyıldızından geldiler. “

David, Aryana’ya İnua’nın tarihini ve Annunakilerin İnuakileri kontrol etmek amacıyla nasıl bir dini kurduklarını anlatır. O  tarihte bir noktayı, 30.000 yıl sonra, İnuakilerin köleler olduklarını ve Annunakilere karşı savaştıklarını fark ettikleri zamanı söyler. Uzun ve kanlı bir savaştan sonra, Annunakiler İnuayı  bırakmış gibi davrandılar. Ancak bu bir yalandı, çünkü halen kaçtıkları yer altı üslerine sahiptiler. Onlar bazı sadık İnuakilere güçlerini verdiler. Görevlendirilmiş İnuaki liderleri öldüğü zaman, onları çocukları tıpkı bir monarşi gibi liderliği miras aldı.

Mirasçılar çocukluktan itibaren Annunakilere hizmet etmek için eğitildi. Bu şekilde, Annunakiler sonraki 200.0000 yıl boyunca yeraltından İnuayı yönetti.

Ancak nihayet olarak, bu kadar uzun zaman sonra bazı iyi şeyler olmaya başladıktan sonra, titreşimsel bir sıçramaya gitmeye hazırlanmaktaydı. Yeni titreşim artık Anunnakilerin kalmasına izin vermedi. Onların titreşimleri çok düşüktü, bu nedenle onlar sonunda İnuayı terk etti. Onlar diğer göksel bedenlere gittiler.

Sonra, David Aryana’ya Annunakilerin İnuakileri kimyasallarla ve suya, toprağa ve havaya yaydıkları  zehirlerle nasıl kontrol ettiklerini söyledi.

DAVİD DÜNYANIN KOLONİLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KONUŞUYOR:

Aryana:  “Bugün Dünya hakkında konuşmak istediğini söyledin.

David: Evet. Size İnua üzerinde meydana gelen şeyi söylemek istedim,  Dünya’da meydana gelen kolonileştirmeyi kastediyorum.

Aryana: Kim bizi kolonileştirdi?

David: Annunakiler. Yaklaşık 500.000 yıl önce buraya torak ve su örnekleri alan bir gemiyle geldiler, daha sonra ayrıldılar. Biraz zaman sonra, İnuadan aldıkları İnuakileri getiren daha çok gemi geldi. Annunakiler eğer İnuakis Dünyada çalışırsa, bunun daha kolay olacağını düşündüler, çünkü Dünyanın nüfusu çok ilkeldi. Zamanla, daha çok iş gücüne ihtiyaç duydukları ve aynı zamanda İnuakiler onlara karşı isyan ettikleri için, seçenekleri yoktu ancak insanları almak ve onları çalıştırmak zorundaydılar.

Böylece, bundan önce, Annunakilerin başlangıçta (Sümer tabletlerine göre) kendilerine çalıştıklarını biliyorduk, ancak gerçekte başka reptilian ırklar burada onların köleleri, İnuakiler olarak çalıştılar.

Ancak insanlar becerilere sahip olmadıkları için daha kötü şeyler de yaptılar, böylece bu insan genetik modifikasyonuna nasıl başladıklarıdır. Sadece bu zaman İnuakilerden genetik materyalleri aldılar, kendilerinden değil.

A: Daha sonra, niçin İnuakilere benzemedik?

D: Anunnakiler her zaman çevreye mükemmel bir şekilde uyarlanan şeyi korudular. Bizim görünüşümüz geldiğimiz çevreye uyarlandı; beden mükemmel bir şekilde gezegenimizin koşullarına uyar. Bu ilk genetik modifikasyondu. Aşağı yukarı 40.000 yıl önce, mevcut DNA’nın yanı sıra, Annunakiler kendi genetik materyallerini de eklediler, çünkü insanlar Annunakilerin gerçekte kim olduklarını anlamaya başladılar. Böylece onlar bizi kendi yapılarına daha benzer yaparak onları kabul edeceğimizi düşündüler. Ancak ikinci modifikasyon tüm nüfusa yapılamadı. Böylece doğrudan Annunakilerden ek DNA alanlar ile İnuakilerden alanlar arasında bir karışım ortaya çıktı.

Ancak, aynı zamanda saf kan iplikleri de vardı ve bu aileler Annunaki kan koruyuculuğunu kusallıkla korudu. Onlar kendi kökenlerine saygı duyarlar ve kan karışımını kabul etmezler. Annunakiler asla Dünyayı bırakmadılar, İnuada meydana geldiği gibi, onlar buradadırlar ancak gözlerimizden gizlidirler. Onlar gölgeden bizi yönlendirenlerdir. Onlar dünyayı yönetirler! Hükümetlerimiz onların kontrolü altındadır.
İnsanlar onlardan DNA’larının bir kısmını ve beyinin bir alanını miras aldılar: negatif duygulara ve saldırganlığa yükümlülük.

Yaklaşık 6500 yıl önce, kitlelerin başkaldırısıyla ilgili olarak, Annunakiler bir köşeye çekilmeye ve gölgede çalışmaya karar verdiler. Onlar gizli örgütelrini kurdular ve bugünün dinlerini oluşturdular. Sonra, rahiplerini yetiştirdiler ve onları kendi çıkarları için çalışmaya gönderdiler. Onlar kırpılmış doğmaları ve doğruları başlattılar. Bu onlar için çok iyi bir şey olduğunu ispatladı, çünkü insanlar onlara ibadet etmeye ve itaat etmeye başladılar.

Bu gizli örgütlerin amaçlarından biri de bu doğruları aktarmaktır. Bugün bu okült örgütler tüm dünya üzerinde kurulmuştur. Onlar hükümetler, ulusal kurumlar ya da şirketler, bankacılık sistemi, ordu ve polis, kanunlar, eğitim ve medya aracılığıyla çalışırlar. Onlar her yerdedir. Dünyayı yönetirler. 

A: Ve bu şeyleri nasıl yönettiler?D: onlar eski bir ırktırlar. Bilgileri çok yoğundur ve çok iyi planlanmıştır. 

Ustalaşmış öze sahiptirler ve Evrenin tüm yönlerini bilirler. Onlar iyi astrologlardır ve insan zihnini, havayı, enerjiyi ve ruh halini etkileyebilirler. Onlar her şeyi, herhangi bir zamanda ve ne zaman isterlerse yapabilirler. Hatalı ve çarpıtılmış algılamaları yararlı olduklarına ikna ederek, dini kullandılar. İnsanları astrolojinin şeytani bir öğreti olduğuna inandırdılar.



İnsanları rüyaların şeytan tarafından gönderildiğine ikna ettiler. Gerçekte bildiğimiz gibi bir şeytan yoktur. Ve rüyalar gerçekte Evrene ve Matrikse açılan yoldur. Dünya pek çok yararlı alanlara ve aktarıcı yetenekleri olan alanlara sahiptir. Bu alanların tümünde, bu yararlı etkileri nötralize etmek için dev anıtlar yerleştirildi.

Onlar dünyayı insanın sezgisini imha ederek, politikayı kullanarak ve özellikle de finansal sistemi kullanarak, şeytanca bir beyin yıkama programını kullanan dinle yönettiler. Gerçekte Annunakiler bizim paramızdır. Onlar bize yiyecek, ısınma, okullar, evler, tatiller, sağlık ve her şeyi verirler.

Kraliyet aileleri onların torunlarıdır. Bizim Başkanımızın damarlarında onların kanı vardır. Şu ya da bu şekilde, onlar bu okült örgütlerle ilişkilidirler. Kraliyet aileleri ve başkanlar onların kökenlerini bilirler ve buna saygı duyarlar. Biz doğduk, yaşadık ve öldük, onlar için. Bilim de onlarındır. Belirli bir derecede, dinin yerini alır.

Bugünün biliminin gerçekle ve Matriksle yapacak bir şeyi yoktur. İnsan evrimindeki bir zaman noktasında, dini doğmalar hakkında şüpheler ortaya çıkmaya başladı.

Annunakiler kendi üstünlüklerinin ve beyin yıkamalarının devam etmesi için bir yol bulmak zorundaydılar. Böylece bilimi buldular. Onlar insanların uyanacaklarından dehşete düştüler.

Onların diğer göksel bedenlere erişimi donduruldu, çünkü Matriksin onları modifiye etmek üzere olduğu bir noktaya eriştiler. Onların önce soyları kurutulacak ve sonra dönüştürülecekler. Onlar bunu istemezler, çünkü çok korkarlar. 60’lı yıllardan beri, Dünyanın karması temizlenmeye başladı. Daha çok seçilmiş varlıkların Dünyada bedenlenmesine izin verildi. Kitlesel bedenlenmeler başladı. 90’lardan sonra bu bedenlenmeler artmıştır. Yeni gelenler paranormal olarak adlandırılan yetenekleri geliştirebildiler. Siz ve benim aramda bile, onları niçin bu şekilde adlandırdığınızı anlamıyorum, çünkü bu yetenekler çok normaldir. Yeni gelenler Annunakilere büyük tehdit oluştururlar, bu nedenle 60’ların başlamasıyla, onlar da her geçen yıl bizim yiyeceklerimizi zehirlemeye başladılar.

Yiyecek ve içecek, ilaç olarak aldığımız her şey, yıkandığımız su, her şey programlanıyor. Suya ve yiyeceklere eklenen tüm kimyasallar, ilaçlar, gıda takviyeleri insan beyninin belirli uyaranlara tepki göstermesi, ya da tersine göstermemesi için düzenleniyor.

Aşılar en büyük sahtekarlıktır. Benim annem, beni bunlardan birini almaya zorladı. Bu nedenle, kişisel olarak mikropların çakralarıma nasıl saldırdığını gördüm; daha sonra kötü bir şekilde lenfatik sistemi ve bezleri etkileyerek, tüm bedenime yayıldı. Çok hasta oldum.

Annunakiler insanların uyanmasını ve gerçeği anlamasını istemezler. Bu nedenle, bizi yanlış bilgilerle ve bizi atalet içinde tutmak için tasarlanmış maddelerle zehirlerler. Bu maddeler epifiz bezini bloke ederek onun engelleyicisi olarak işlev görür. İnsan salgı bezleri çok önemlidir. Örneğin, eğer bilinçli bir şekilde timüs bezini aktive edersek, yaşamlarımızı uzatabiliriz. Her bez önemli bir amaca sahiptir. Onları uygun bir şekilde ayarlamak için doğrudan Matriksten bilgimizi almaya ihtiyacımız var, Dünyanın, şimdi yaptığımız gibi düşük alanlarından değil. Daha düşük alanlarda, düşük frekansın form, düşünce, enerjileri saklanır. Annunakiler tarafından yaratılan suni blokajlar nedeniyle, gerçek bilginin olduğu Matriks yerine, sadece buradan bilgimizi alıyoruz.

Burada, Annunakiler şeytan, korku, nefret, dehşet, fobi, ölüm ve daha fazlası ile ilgili her şeyi depoladılar. Onlar bedenimizin ötesinde varolduğumuzu, tıpkı Yaratıcı gibi, özgür ve sınırsız olduğumuz Evrensel bilinçliliğin bir parçası olduğumuzu anlamamızı istemezler. Çok toksik bir madde olan fluoride diş macununda bulunur. Dişe hiçbir etkisi yoktur. Bize, epifiz bezinin engelleyicisi olarak, kasıtlı bir şekilde verilir. %100 toksiktir.

(Yararlı makaleler- sağ tıklayın ve yeni bir pencerede açın)
1.     Fluoride: İnsanlar için çok toksik bir madde
2.     Epifiz bezi: Evrensel Matriksle bağlantınız
3.     Epifiz bezi nasıl temizlenir?

Ancak, bu maddelerin yakında işe yaramayacağını bilirler, bu nedenle bize ve Matrikse müdahale etmek için yeni yollar yarattılar. İletişim cihazları, cep telefonları ve gama ışınlarıyla enerjetik bombardımanı kullanıyorlar. Ancak başarıl olmayacaklarını kesinlikle biliyorum. Matriks Dünyayı uygun şekilde ayarlamak için çalışır ve Şubat 2013’e kadar her şey istikrarlı olacak. Yeni bir çağ başlayacak. İyinin ve barışın bir çağı. İnsan varlıklarının iyi olduklarını ve İnuakilerin DNA’larından yaratılan her şeyin özel olduğunu bilmenizi istiyorum. Onların hemen hemen tümü şimdi yeni çağda olacaklar. Onları caddelerde görüyorum, onları kardeşler olarak fark ediyorum.

A: Kimin Annunaki kanına sahip olduğunu nasıl bileceğiz?

D: Konuştuğunuz kişinin gözlerine bakın, sadece gözlerine. Gülüşünü ve mimiklerini dikkate almayın. Daha sonra kendinize bu kişinin İnuaki ya da Annunaki olup olmadığını sorun. Üst benliğiniz cevap verecek.

A: Annunaki kanına sahip olanlara ne olacak?

D: Onların kendi yolları var. Biz Matriksin planlarına müdahale etmemeliyiz. Onlar yeni enerjiye karşılık vermeyecekler, onların yapıları farklıdır.

Sıçramadan sonra, Dünyada sadece sevgi, barış ve uyum olacak. İnsan varlıkları savaşın, çatışmaların ve şeytanın zamanının geçtiğini anlamak zorundalar.
Eğer yardım etmek isterseniz, o zaman değişimin meydana gelmesini isteyin! Değişimin aktif katılımcıları olun. Annunakilerin maskesini düşürün ve onları tüm Dünyaya gösterin! Onları görebilirsiniz ve benim gibi pek çok insan vardır. Ben sadece bir çocuğum ve hiç kimse beni dinlemez ve onları görenler konuşmaz, çünkü başkalarının ne düşüneceklerinden korkarlar. Ancak bu Yaratıcıdan bir hediyedir ve onlar bunu kullanmalıdırlar. Onları görenleriniz KONUŞUN! Parmaklarınız onlara doğrultun! Onları görenler Matrikse daha yüksek bir erişime sahiptirler. Bu beden ve üst benlik arasındaki bağlantının anlaşılmasıyla başarılır.

A: Üçüncü göz olarak adlandırdığımız şey hakkında konuşacağınızı sanıyorum.

D: eğer onu bir göz olarak adlandırmak isterseniz, o zaman bunun birinci olduğunu, üçüncü olmadığını bilin. Sadece ondan aldığımız bilgiye güvenmeliyiz. Üst benlik gerçektir. Matriksle bağlantı kurduğunuz zaman, şöyle deyin: “ gerçeği görmek istiyorum!” Üst benlik ne yapacağını bilecektir. Size parça parça gerçeği verecek, bütün olarak değil. İnsan beyni bu kadar çok bilgiyi işleyemez.

2. İkinci kitapta, Aryana David ile yeniden temas kurar. 

David Romanya’da meydana gelecek önemli şeyler ve atalarımız hakkında konuşur.

Lütfen burada bazı şeyleri eklememe izin verin.
Dakyalı (Dacian) insanlar büyük ezoterik bilgiye ve büyük ruhsal güce sahiptirler. Onlar gerçeğe erişime sahiptirler, kırpılmış bilgiye değil. Onlar aynı zamanda, hem eril hem de dişil enerjileri dengeli bir biçimde birleştirmeden, Dünyada Tanrıyı ortaya çıkaramayacaklarını bilirler. Tanrı olmak için üstün evrimci aşama değildir. Sadece her insan varlığının bir olabilmesi değil, aynı zamanda bizim ilk önemli evrimci görevimiz olduğunu da. Biz “Tanrı” kavramını çok yanlış anlıyoruz.
Dakyalı insanlar kendi yaşamlarını mükemmel bir denge içinde yaşadılar ve kendi ezoterik ritüelleri insanlar için ve gezegen için harikaydı. Onlar Evrensel Matriksle uyum içinde yaşadılar ve onların çoğu bizim Tanrı olarak bildiğimiz ruhsal aşamaya erişebildiler. Kendi ritüellerinde eril ve dişili birleştirerek, bu ilk amacın çok yakınına erişebildiler, ancak bir Tanrı olmadan önceki son aşama onların ayrılmasını kapsadı. Her birey son adımları tek başına atmalıdır ve bunu yapmanın doğru yolu yoktur. Her birey kendi yolunu bulmak zorundadır. kesinlikle, pek çok kişi bu son aşamaya bile erişemedi ve her zaman çok az kişi Tanrı olabildi. Ancak Tanrılar olmayı başaranlar en güç zamanlara sahiptiler, çünkü onlar fiziksel olmaktan çok daha ruhsal oldular ve Dünyada yaşamak gerçek bir zorlu mücadeleydi. Zamolxis, Dakyalı Tanrı fiili olarak, çok daha yüksek bir ruhsal evrimi başardığı anlamda, bir Tanrıdan daha fazlasıydı.

Fiili olarak, 2012’de aldığımız enerji bilinmeyen, gizemli bir enerji değildir. Bu bedenlerimize girecek olan ve her şeyi mükemmel bir şekilde dengeleyecek olan dişil bir enerjidir. O halde, bunu ve diğer önemli gerçekleri bilerek, Dakyalılar binlerce yıl önce 2012’den sonrasına kadar bizim yapamayacağımız şeyi yapmayı başardılar.
Aynı zamanda, onların tüm bilezikleri ve “baş halkaları”, onları reptilian varlıklara karşı koruma aracyla üretim sürecinin başlangıcından itibaren onları büyüleyen reptilian şekillere sahipti.  Böylece onlar kendi varoluşlarını çok iyi bildiler.

Tüm Dakyalı bilezikleri yılan ya da sürüngen temsilleridir.



Dakyalı büyük kale “Sarmizegetusa Regia” çok özel bir yerde kurulmuştur.

Tüm kalelerin ilki önemli bir çakranın üstünde kurulur ve ikinci olarak da onun altında büyük bir şehir yeralır (Atlantis tarafından kurulan), ve Romanya yetkilileri tarafından keşfedilen şehir hakkında başka bir doküman ekleyeceğim.

Aghton Şehir köpükleri olan resimleri (bir video gibi) David’e gösterdi. David Aryana’ya altın bir parayla bir alıcı gördüğünü söyledi (diğer pek çok şey), ancak Aghton altın paranın ne için kullanıldığını  söylemeyi reddetti. Başka bir kitaptan başka doküman da ekleyeceğim ve çok önemli bir şahısın, Massini adlı bir Masonun (33. Dereceden çok daha yukarıda olan) Romanya’ya çok gizli bir operasyonda geldiğini ve altın bir parayı kapsayan bir alıcıyı ele geçirdiğini göreceksiniz. Operasyon çok ilgi çekici ve ilginçtir.

David aynı zamanda Atlantalı bir imparatorun 16.000 yıldır ilk durumunda kaldığını ve Dakyalıların onların doğrudan torunlarından bazıları olduğunu söyledi.

Daha sonra, Aryana’nın “ Annunakiye karşı Annunaki” adlı kitabında (satın aldığım ve hemen birkaç gün önce okuduğum son kitabı), O sadece Dakya kültürünü inceleyen yerel bir tarihçinin, reptilianların Dakyalıları barış içinde bırakılmak amacıyla, insanları kurban etmeye zorladıklarını söylediğini anlatır. Ancak Dakyalı kurbanlar kurban edilecekleri zamanı kendileri seçerler. Bu nüfusun geri kalanını korumak amacıyla kurban edilme tercihleriydi. Bu sevginin yüce ve asil bir davranışıydı.

Üçüncü kitap (en son) beni derinden rahatsız eden bir şey getiriyor.

Aryana uzun zaman önce diğerlerine karşı çıkan bir gruptan bir reptilian üye gibi kendini sunan bir insanla temas kurdu. O insan iki gruba ayrıldıklarını söyledi. Bir grup aynı kaldı ve diğer grup o günden beri insanlığa yardım ediyor.

Bu kesinlikle büyük bir yalan!

Lütfen hiçbir zaman benzer şeylere kanmayın. Onlar ne pişmanlık duyarlar ne de bize yardım etmeye çalışırlar. Bu onların yeni taktiklerinin bir parçasıdır, bu nedenle lütfen bugünden itibaren yeni bilgilere karşı seçici olun. Aryana kişiyi çok negatif olarak hissettiğini ve bir anda onun gözlerinin yeşile döndüğünü ve donuklaştığını söyledi. Çok iyi eğitilmiş ve soğukkanlı bir şekilde konuşurken, Aryana’nın omurgası sürekli olarak ürperdi. Sonra gelen şey çok ilginçtir ve beni çok endişelendirdi.

Bu kişi bu grubun paralel bir Evrende Yeni bir çağı, sevginin ve barışın çağını yarattığını söyledi. Aynı zamanda, Dünya’da çok kötü şeylerin olacağını, ancak aynı noktada onların Yeni Çağa erişmemiz için Dünya üzerinde portalları açacaklarını da söyledi.

Bu çok iyi planlandı- yeni kandırma yöntemi!

Yeni gezegen fiili olarak aynı Dünya’dır, ancak paralel bir Evrende ve zamansız bir “şimdi” de hapsedilmiş. Birileri portaldan girer girmez, geri dönemeyecek.

Hemen hayal edin, gezegen her yerde olacak olan büyük değişikliklere ve afetlere uğradığı zaman,  Reptilianlar sahte Yeni Dünyaya portalları açacaklar. Pek çok insanın bunun gibi bir tuzağa nasıl düşeceğini hayal edin. Müslümanlar Allah ya da Muhammed’in Cennet Bahçelerine çağrısını, Hristiyanlar Tanrı’nın ya da İsa’nın çağrısını duyacaklar, ateistler felaketler olmaksızın bir Dünya tarafından çekilecekler ve benzeri şeyler. Onlar aynı zamanda Hükümetlerin yeni yerleşilebilir gezegenler buldukları ve portalların buralara yol göstereceği bilgisini onlara vererek, insanları tuzağa düşürebilirler. Son haberler yaşamı destekleyen yeni gezegenlerin keşfedildiği ile doludur, bu kadar çok dünya dışı haberlerle dolu olan bazı şeyler…

İnsanlar reptilianların  yeni kandırma yöntemleri kullanmakta olduklarına mümkün olduğu kadar çok dikkat etmelidirler! İnsanlar bizim yerimizin burası olduğunu anlamalıdırlar ve gelen ne olursa olsun, Dünya sadece bizim evimizdir. Biz onun titreşimine uygunuz ve enerjetik olarak ona bağlıyız.


Çeviri: Bdost